Efrîn’deki zeytinlik talanı Fransa’nın gündeminde

Fransız Le Point dergisi son sayısında, Türk devletinin Kürtlere yönelik saldırıları ve tehditlerine kapağına taşıdı. Zeytinlik talanı “Zeytinliklerin kanı” başlığı ile geniş yer alırken, insanlığa karşı işlenen suçlara dikkat çekildi.

Le Point dergisi “Kürtlerin trajedisini”, 10 Ocak tarihli sayısının kapağına taşıdı. Kapakta şu ifadeler dikkat çekti: “Bizler için savaştılar ve onları terk ettik”.

Türk devletinin saldırıları, işgalleri ve işgal tehditleri “Kürtlerin trajedisi” ve “Zeytinliklerin kanı” başlıklı iki dosya halinde işlendi.

ALÇAKLIĞIN YARIŞI

Zeytinlik talanına ilişkin dosyada Efrîn işgaline “Zeytin Dalı Operasyonu” adı verilmesine dikkat çekerek şu yorum yapıldı: “Eğer bir askeri operasyona isim vermek alçaklığın yarışması olsaydı, Türkiye Efrîn’in işgalini tasvir eden Zeytin Dalı ile Palmiye ödülünü alırdı.”

Kobanê ve Qamişlo’ya giderek durumu yerinde gören gazeteci Jérémy André’nin imzasını taşıyan haberde, “200 bini aşkın Kürdü etnik temizliğe uğratmayı, mallarına ve topraklarına el koymayı göstermek için ne de güzel bir barış sembolü!” ifadeleri yer aldı.

GANİMET ANLAYIŞI

Efrîn’in 18 milyon zeytin çeşidi ile ünlü olduğunu hatırlatan dergi, “Zeytin yağı yüzyıllardır bölgede gerçek bir sarı altındır” dedi.

Ekonomistler ve Efrînli tarım bilimcilere göre, 2018 hasadının 130 milyon Euro tutarında olduğuna dikkat çeken dergi, “Türk işgalciler ve Suriyeli İslamcı milisler pastayı paylaşarak, işgal altında yaşamak durumunda kalan nadir Kürtlere sadece kırıntıları bıraktı. Tarım ve sabunculuk materyallarını yağmalanması ve fidyelerle bu ganimet 90 milyon Euro dolayında.

Dergi, Türk işgaline maruz kalan yerel halkın tanıklıklarına da yer verirken, çalınan topraklar, mallar ve zeytinliklere yer verdi.

EFRÎN’DEN TÜRKİYE’YE, ORADAN AVRUPA’YA....

İşgalden sonra zeytinliklerden elde edilen üretimlerin stoklandığı ve Türkiye’den getirilen kamyonlarla Azaz ve Antep’e götürüldüğüne işaret eden dergide yer alan tanıklıklara göre, kamyonlar Antep plakası taşıyordu.

Antep’in zeytin yağı ticaretinde döner sermaye haline geldiği tespitini yapan dergi, “Ama ganimetin Hatay ve 15 dolayında zeytin yağı ithalat ve ihracat şirketinin merkezi olan Antakya’ya da gönderildikleri anlaşılıyor” diye yazdı.

8 Kasım’da Efrîn ile Hatay arasında bir sınır kapısının açıldığını da hatırlatan dergide şu ifadeler dikkat çekti: “Türkiye’nin yeni bir yol dayatmaya çalıştığı ve zeytin yağı trafiğini Hatay’daki büyük bir tüccarın tekeline verdiği iddia ediliyor”

Her şeye rağmen Efrîn’de kalan köylülerin tüm olanaklarının gasp edildiğini yazan dergi, “hırsızlık, alıkoyma, fidye, zeytinliklerin talanı, el koyma, vergi toplama ve üreticilere fahiş bir fiyat dayatma” gibi uygulamalara dikkat çekti.

Kürt medyasında bu konuda yer alan haberlere de gönderme yapan dergi, sadece Türk şirketlerin ihracat yapmasına izin verdiğine işaret etti.

TÜRKİYE İLE ÇETELER ARASINDAKİ PROTOKOL

Yüksek kaliteli Efrîn yağının Ortadoğu masaları için çok pahalı olarak kalmaya devam ettiğini belirten dergi, şunları yazdı: “Üretim, geçmişte Lazkiye limanına ihraç ediliyordu. Fransa’ya yerleşen Efrînli bir zeytinlik sahibi ‘Esad ailesine bağlı iki büyük tüccar her yıl 20 bin ton satın alıyor, özellikle İspanya ve Fransa’ya satıyordu’ diyor. Mart 2018’den bu yana Suriye rejiminin kontrolündeki alanlarla ticaret yasaklandığı için zeytin yağı Türkiye’ye gidiyor, oradan da Avrup’ya ihraç ediliyor.”

Bu konudaki bir “talan protokolüne” dikkat çeken dergi, Kasım ortasında zeytinlik talanına ilişkin ANF’de yayınlanan protokolü hatırlattı. Çeteler ile Türk devleti arasında imzalanan bu anlaşma, mal gaspının zeytinliklerin de ötesine geçtiğini gösteriyordu.

EFRÎN YAĞINI SATIN ALAN AVRUPALILAR YARGILANABİLİR!

Batılı dağıtımcılar bu yağı almaya devam ettikçe talanın da devam edeceğine belirten Le Point dergisi, uzmanların görüşlerine de yer verdi. Buna göre Avrupa’daki süpermarketlerde satılan yağlar “AB ve AB dışı” olmak üzere kategorilere ayrılıyor. Le Poit’a konuşan avukatlar, Efrîn yağını satın alanların işgal sırasında işlenen suçlarla suç ortaklığı veya terörizmin finansmanı çerçevesinde yargılanabileceği uyarısında bulundu.

FRANSA’DA SUÇ DUYURUSU YAPILACAK

Fransa’da yaşayan Efrîn kökenli ailelerden oluşan bir kolektifin suç duyurusunda bulunmaya hazırlandığını yazan dergi, şunları ifade etti : “Efrîn Kürtlerinin etnik temizlikten geçirilmesi, işkencenin sistematikleştirilmesi, alıkoymalar, yağma ve yıkımlar, ayrıca insanlığa karşı suç olarak da nitelendirilebilir. El Hamza veya Ahrar El Şarkiya gibi protokolün imzacıları, bazı Avrupalı servisler tarafından terörist gruplar olarak değerlendiriliyor.”