Efrînliler: Hiçbir uluslararası kuruluştan destek almadık

Türk devletinin işgal saldırıları sonrası Efrîn'den Şehba'ya göç eden 170 bini aşkın sivil, hiçbir uluslararası yardım kuruluşunun kendilerine destek vermediğini ve bu kendilerini unuttuğunu belirtiyor.

İşgalci Türk devleti ve DAİŞ, El Kaide, El Nusra gibi gruplardan devşirdiği çetelerin 20 Ocak'ta Efrîn'e yönelik işgal saldırılarında iki ay boyunca büyük bir direniş sergileyen Efrîn halkı, yeni katliamların önünü almak için kanton yönetimlerinin kararıyla Şehba bölgesine göç etti.

18 Mart tarihinden bu yana Şehba Kantonu'nda zor koşullarda direnişlerini sürdüren Efrînlilere herhangi bir uluslararası yardım kuruluşundan destek yapılmış değil. Şehba'nın Fafinê, Til Rifat, Ehres ve Kefernayê nahiyeleri ile bu nahiyelere bağlı 50 köy ve Efrîn'in Şêrawa ilçesine bağlı 10 köyde 176 bin Efrînli yaşıyor.

Türk ordusu ve çetelerin vahşi saldırıları sonrası evlerinden sadece üzerlerindeki kıyafetlerle çıkmak zorunda kalan Efrînlilere, Kürt halkı ve dostlarının desteğiyle direnişlerini devam ettiriyor.

Başta Kuzey Suriye ve Avrupa'da yaşayan Kürtlerin desteği olmak üzere Kürt halkı ve dostlarının desteğiyle şimdiye kadar Şehba bölgesinde kısıtlı imkanlarla iki kamp inşa edildi.

Berxwedan Kampı'nda yaklaşık bin aile yaşarken, yapımı yeni tamamlanan Serdem Kampı'na da aileler yerleşmeye başladı. Ancak Efrînlilerin büyük bölümü köylerde, evlerin avlularında, yıkıntı evlerde yaşıyor.

Berxwedan Kampı'nda direnişlerini devam ettiren Efrînliler, göç ettikleri günden beri hiçbir uluslararası yardım kuruluşunun kendilerine destekte bulunmadığını, sadece Kürt halkının kısıtlı imkanlar ve zor şartlarda kendilerine ulaştırdıkları yardımlarla yaşadıklarını kaydetti. Yaşam koşullarının zor olduğunu ifade eden Efrinliler her şeye rağmen toprakları için direneceklerini ve işgali asla kabul etmeyeceklerini vurguluyorlar.

Efrîn'in Şêrawa ilçesine bağlı Beradê köyünden göç etmek zorunda kalan 70 yaşındaki Fatme Ebdulah, bombaların altında evlerini terk etmek zorunda kaldıklarını ve sadece üzerlerindeki kıyafetleriyle çıktıklarını belirtiyor. Fatme Ebdulah'ı eşi Hesen Ebûd ise sabaha karşı bombalarla uyandıklarını söyleyerek şunları ekliyor: "Evlerimiz, eşyalarımız hepsi talan edildi. Bizler de burada kamplarda yaşıyoruz. Sağolsunlar arkadaşlar tüm ihtiyaçlarımızı gidermeye çalışıyor ama çok sıcak, yaz da geliyor, onların da gücünü aşan şeyler var. Şimdiye kadar arkadaşların dışında bize bir yardımda bulunan olmadı."

Göç ettikten sonra Ehres'te yıkıntılar içinde yaşadıklarını ancak daha sonra kampa geldiğini belirten Zeynep Hesen isimli kadın da havaların ısınmasıyla birlikte ihtiyaçlarının arttığını söylüyor. Zeynep Hesen, "Görüyorsunuz, her yerde çocuklar var. Bu çocuklar sıcakların da etkisiyle hastalanmaya başladı. Doğru dürüst banyo yapamıyorlar. Havalar daha da ısınırsa birçok hastalık da baş gösterecek" dedi.

İlaç ve temizlik malzemesi eksikliği yaşadıklarını belirten Mihemed Cemil, uluslararası hiçbir yardım kuruluşunun kendilerine yardım etmediğini ve kendilerini unuttuğunu ifade ediyor. Yaklaşık bir aydır evlerinden çıktıklarını ve hala banyo yapmadığını söyleyen Fidan isimli yaşlı kadın da kıyafetlerinin olmadığını ve su sıkıntısı yaşadıklarını belirtiyor. Ehmed Heyder isimli yurttaş da günlerdir banyo yapamadıklarını söylüyor.