Hesekê halkı: Direnmeyi Başkan Apo’dan öğrendik

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın Rojava sahasında tanımış olduğu halklar ve bu halklarda bıraktığı izlerin peşinden gitmeye devam ediyoruz.

Bu sefer ise yönümüzü Hesekê şehrine dönüyoruz. Burada Arap, Kürt, Süryani, Asuri halklar bir arada savaşın izlerini silmeye çalışıyor. Bu halklardan defalarca Lübnan ve Şam’da Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ı ziyaret edenler var. Bugün savaşabilme ve bu savaşa anlam verip direnebilmeyi Öcalan'dan öğrendiklerini belirtiyorlar.

Bunlardan biri de Qasım Mıhammed (Bawe Azad). Defalarca ziyarete gittiğini ve halklar olarak çok güç aldıklarını belirten Mıhammed, şunları kaydetti:

ÖCALAN İLE '86'DAKİ GÖRÜŞME

“1986’da Mahsum Korkmaz Akademisi’nde Önder Apo ile bir görüşmemiz oldu. Bu görüşmenin olduğu yıllar hem Avrupa’daki örgütlülüğümüz hem de bizler için zorlu dönemlerdi. Hatta bu yıllar için Başkan Apo, '86 yılını atlatırsak artık bir daha zorluklar karşısında yılmayız' demişti. Gerçekten de bizler için büyük bir sınavdı.

Bu konuşmalarda aklımda kalan en önemli kısım, Önder Apo’nun Mazlumlar'ın direniş ruhu ve ‘Yaşamak Direnmektir’ sözünün esas alınarak çalışmalara sarılmamız konusundaki perspektifiydi.

O dönemler hem örgütleme hem de partiye ekonomik destek olma amacıyla tarlalarda mercimek ve pamuk topluyorduk. Parti için '87 yılı başarılı bir çıkış yılıydı ve 1991 yılında tekrar Önder Apo’yu görmeye gittim.

ÖCALAN'DAN SİGARA SEMİNERİ

O zamanlar kampta elimize poşet verdi ve bütün sigara izmaritlerini toplamamızı söyledi. Hatta Başkan kendisi de bir poşet alıp toplamaya başladı. Sonrasında ise Başkan hepimizi meydanda topladı ve sigara üzerine bize seminer verdi. Sigaranın göğüs kafesimize verdiği zarardan tutun da hareketimize hatta evimize kadar zarar verdiğini belirtti. O gün bırakabilecekler varsa sigarayı bıraksın, bırakamayanlar ise 24 saat içerisinde sadece 10 sigara tüketsin dedi. Bu durumda sigarayı bırakanlardan biri de bendim.

'BİR MEYVEYİ HEPİMİZE PAYLAŞTIRIR, KENDİSİNE KALMAZDI'

Son olarak görüşmeye gittiğimde Başkan bu sefer bir grup arkadaşı bizleri çağırması için görevlendirdi. Arkadaşlar, 'Başkan geldiği zaman sizi gösterecek ve heval diyecek, sizler de hangi aşiretten olduğunuzu söyleyeceksiniz' dedi. Herkes tek tek nereli olduğunu ne iş yaptığını kalkıp söyledi. Sıra bana geldiğinde, 'ben Apocuyum ve aşiretim de PKK, adım Qasım, Hesekêliyim ve petrol şirketinde çalışmaktayım' dedim. Başkan gezdi, herkesi selamladı ve tekrar bana döndü, 'yaşasın bu arkadaşa da onun direnen, şehitleri olan ve güçlü aşiretine de' dedi. Başkanı tanıyan gören herkes ona hayran kalıyordu. Hareketleri, gözleri herkesten farklıydı. Gözlerine baktığımda bütün bilimleri okumuş gibi hissediyordum ve gerçekten güzel şeylere imza atacağını adım gibi biliyordum.

O gün elinde bir portakal vardı, onu soydu ve her birimize bir dilim portakal düştü. Ama Başkan'a kalmamıştı. Bir arkadaşımız, 'Başkanım size portakal kalmadı ama' dedi. Başkan, 'benim payım da olur bir gün' dedi. O gün Başkan Apo’nun eşitlik ve adalet sahibi bir insan olduğuna bir kez daha şahit oldum.

‘BAŞKAN APO ÖZGÜRLEŞMEDEN İNSANLIK ÖZGÜRLEŞMEZ’

2019 yılında Başkan Apo özgürleşecektir. Bunu benim kalbim de beynim de hissediyor. Eminim, herkes de aynı umudu besliyordur. Başkan Apo özgürleşmeden insanlık özgürleşmez."

LÜBNAN'DA ÖCALAN FOTOĞRAFLARI

Abdi Şexo, Hesekêli ve oğlunu şehit vermiş bir baba. 1999 yılında Lübnan’daki 15 Ağustos kutlamalarına gittiğini ve Öcalan'ı görmenin bambaşka bir duygu olduğunu belirten Şexo, şunları ifade etti:

“1999 yılında 15 Ağustos kutlamalarına Lübnan’a gittik. Sınıra kadar büyük otobüslerle gitmiştik. Vardığımız yerde yine otobüse bindik ve otobüslerin üzerinde Başkan Apo’nun fotoğraflarını gördük. Yani Lübnan gibi yabancı bir şehrin Başkan Apo’nun fotoğrafını görmek gerçekten de çok büyük gurur ve moral vermişti bizlere. Belli bir yerden sonrasını yürüyerek ilerlemiştik. Orada görmüş olduğumuz ilk şey bayrağımızdı. O zaman da çok sevindik ve sevinçten bayrağımıza secde durduk. O akşam orada kaldık. Başkan bizlerin yanına geldi ve bazı planlamalarımızı yaptık. O sabah orada kaldık ve sabah bir kez daha geldi. O zaman Mele Abdurrahman vardı o bizlerle diğer Kürt partileri üzerine biraz konuştu. Sonra bir bir Başkan bizleri selamladı ve bizde onun 15 Ağustos’unu kutladık.

15 Ağustos’ta Önder Apo’yu görmeye gelen halk sayı olarak çok fazlaydı. O kadar görmek isteyen çok insan vardı ki kimileri resmen Başkan’a hücum ettiler ve hatta Başkan eline bir taş aldı, şaka olsun diye. Çok büyük bir güç ve moral vermişti halka.

Baxoz’daki başarı bütün Kürt halkına kutlu olsun. Başta şehit aileleri ve dört parça Kürdistan’a kutlu olsun. Bu başarı Önder Apo’nun fikir ve felsefesiyle elde edilmiştir ve bu başarıyla bizler gurur duyuyoruz."