TEV-DEM 3. Kongresinde 'tarihi mücadele' kararı

Demokratik Toplum Hareketi (TEV-DEM), üçüncü olağan kongresini topladı. TEV-DEM Yürütme Kurulu Eşbaşkanları, kongrede tarihi mücadele kararı alınacağına vurgu yaptı.

Kongre, “Örgütlü ve özgür toplum ile zaferi garantileyeceğiz” sloganı ile Qamişlo Kantonuna bağlı Rimelan kentinde düzenlendi.

Kongreye Demokratik Suriye Meclisi (MSD), Kuzey Suriye’deki siyasi parti ve sivil toplum örgüt temsilcileri katıldı.

Kongrenin açılış konuşmaları TEV-DEM Yürütme Kurulu Eşbaşkanları Aldar Xelil ve Asya Abdullah tarafından yapıldı. Hareketin faaliyet raporları, bölge analizleri ve yeni dönem perspektif ve çalışmalarının gündemde olduğu kongre basına kapalı olarak devam etti. Kongre sonucunda yeni eş başkanlar belirlenecek ve sonuç bildirgesi hazırlanacak.

Kongrenin divanında Asya Abdullah, Xerîb Hiso, Ayşe Efendi, Xelîl Osman ve Suat Hesen yer aldı.

Kongrede Kuzey Suriye’den 500 dolayında delege hazır bulundu. Katılanlardan bazıları şöyle: Cizre Kantonu Eş Başkanı Hemîdî Deham El-Hadî, Cizre Kantonu Yürütme Meclisi Eş Başkanı Abdülkerim Sarûxan, Suriye Gelecek Partisi Başkanı İbrahim Qeftan, PYD Eş Başkanı Şahoz Hesen, Tebqa Sivil Meclisi heyeti, Reqa Sivil Meclisi, Kuzey Suriye Federasyonu Kurucu Meclisi Eş Başkanı Mensûr El-Sellûm, MSD Eş Başkanı Emine Umer, Kongreya Star heyeti, Kobanê Kantonu Yürütme Meclisi Eş Başkanı Enwer Müslim, Rusya Demokratik Özerk Yönetim Temsilcisi Rodi Osman, MSD Yürütme Meclisi Başkanı İlham Ehmed.

Kongrede bir sunum yapan TEV-DEM Yürütme Kurulu Eşbaşkanlığı, bölgedeki gelişmeler ve TEV-DEM’in yürüttüğü çalışmalara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

İKİNCİ KONGREDEN BU YANA BÖLGE VE DÜNYA SİYASETİ DEĞİŞTİ

TEV-DEM Yürütme Kurulu Eşbaşkanlığı adına Aldar Xelil, 16 Aralık 2011’de gerçekleştirdikleri ikinci kongreden bu yana Kürdistan ve Suriye başta olmak üzere bölge ve dünya siyasetinde büyük değişimler yaşandığını kaydetti.

Xelil, “Hareketimiz bu değişimlere güçlü cevap olmuş ve bu değişimlerden etkilendiği gibi değişimlere etkide bulunmuştur. Sonuç olarak bölgede, özellikle de Suriye alanında yaşanan bu değişimlerin başından beri seçtiğimiz çizgi, her açıdan başarılı olmuştur” dedi.

DÖRT NOKTADA MUHASEBE

Bugün artık “bölgede, Suriye ve Kürdistan’daki tüm alanlarda yenilenen dengeleri belirlemekteyiz” tespitinde bulunan Xelil, dört noktada muhasebede bulunduklarını söyledi. Xelil, bunları şöyle sıraladı:

1- Ortadoğu kendi uluslarına karşı değildir, ancak tamamlayıcı bir kültürü bulunmaktadır. Demokratik uygarlık Ortadoğu’da başlıyor. Halkların özgürlüğünün sağlanması sorununda başarısız olan deneyimler en az Ortadoğu’da yaşam alanı bulmaktadır.

2- Ulus-devlet deneyimi. Ortadoğu kendin inanç ve mezheplerine karşı değildir; inanç temelinde yürütülen savaşlar bizim savaşımız değildir. Kimi kesimlerin inançları doğrultusunda dini taraftarlarına göre fikir oluşturmak ya da aksi bir şekilde ideolojik ve toplumsal eylemler gerçekleştirmek ilkelerimizde yoktur. Deneyimlerimiz en çok bizlerin tüm inançları koruduğunu göstermektedir. İnanç manevi bir güçtür ve kendisi toplumsal bir güç gibi görülmekte olup siyasileştirilmesi de doğru yolundan çıkarılmasıdır.

3- Demokratik değişim ve yönetim değişiminde kadınların doğal bir şekilde yer aldığı mücadeleye bağlıyız. Kadınların yönetim olmadığı ve özgür bir devrimci olmadığı toplumun özgürleşmesi mümkün değildir.

4-Demokratik uygarlık ilkelerini hayata geçirmek ve tamamlayıcı rolümüzü gerçekleştirmek için çaba göstereceğiz. Pozitivizmi kabul etmiyoruz; toplumun gelişmesi için gerçek doğru bilimsel yöntemleri uygulayacağız. Ekolojik toplumsal ekonomiyi ve demokrasiyi savunuyoruz. İnsanlığa iktidarını ve sermayedar hegemonyasını dayatan kapitalist modertniteye karşı en uygun alternatifin yalnızca temel ilkelerle sağlanabileceğini düşünüyoruz. Kapitalist modertnite hegemonyasını devam ettirmek ve kalıcı olmak için sürekli dünyanın her yerinde savaş çıkarmaya çalışmaktadır.”

EFRÎN ÖZGÜRLEŞECEK

Amaçlarının kadın özgürlüğü, ahlaki-politik toplum inşası olduğunu ifade eden Xelil, Türk devletinin Efrîn işgaline de değindi. XELİL, “Halkımıza, bölgedeki ve dünyadaki tüm demokratik güçlere önünde sonunda Efrin’i özgürleştireceğimizi belirtiyoruz” dedi.

TEV-DEM’in Suriye’de her kesimi kucaklayan ve en büyük bloka dönüşen Demokratik Suriye Meclisi’ne (MSD) her türlü desteği sunacağını söyleyen Xelil, Kürtlerin dahil olmadığı hiçbir çözüm çabasının başarılı olmayacağını vurguladı.

KÜRTLER OLMADAN ÇÖZÜM OLMAZ

Cenevre ve Astana görüşmelerine dikkat çeken Xelil, “Bu toplantıların ortak noktası krizi derinleştirerek Suriye’yi parçalamak için TEV-DEM ve Suriye’deki demokratik güçlerin katılmamış olması ya da uzak tutulması olmuştur” şeklinde konuştu.

Kürt halkının Suriye’deki dengelerde etkili bir güç olmayı bildiğini ifade eden Xelil, şunları kaydetti: “Özgürleştirilen bölgelerde Kürt olmayan tüm toplumsal kesimlerle ortak yaşam temelinde ilişkiler kurduk. Özellikle Kürt halkının düşmanlarının göç ettirme politikalarının ardından Avrupa ve yurt dışına göç etmek zorunda kalan yurttaşlarla ilişkiler kurduk.”

TEV-DEM BÖLGE VE DÜNYA HALKLARI ARASINDA KÖPRÜ KURDU

TEV-DEM çalışmalarının yeni bir aşamaya geldiğini sözlerine ekleyen Xelil, “Özellikle TEV-DEM, Demokratik Özerk Yönetim yoluyla siyasi ve toplumsal sistem inşasının güçlü temellerini atmıştır. Bu yönetim birçok alanda çalışmalarını geliştirebilmiştir” dedi.

TEV-DEM bölge ve dünya halkı arasında bir köprü kurabildiğini söyleyen Xelil, inandıkları ilkeler temelinde mücadelelerini sürdüreceklerini vurguladı. Xelil, şöyle noktaladı: “Kongremizde Kürt halkı ve Suriye halkları için tarihi mücadele kararı alınacağını belirtiyoruz. Kürt sorununun demokratik ve adil çözümü için ve demokratik ulus felsefesi temelinde özerk yönetimlerle Suriye inşası için mücadele edeceğiz”