Türk devleti, Rakka zaferinin birinci yıldönümü kutlamalarının yapıldığı ve İstanbul’da dörtlü zirvenin gerçekleştiği bir sırada Kobanê köylerine saldırıda bulundu.

Pazar günü gerçekleşen saldırının ardından bir açıklama yapan TEV-DEM Diplomatik İlişkiler Merkezi, Türk devletinin çözümü ve savaşın son bulmasını hiçbir şekilde kabul etmediği tepkisinde bulundu.

TEV-DEM, “DAİŞ örgütünün sona ermesine dönük son aşamanın yürütüldüğü, yeni bir Suriye inşası temelinde siyasi çözümün gündemde olduğu önemli bir süreçte Türk devleti, Suriye’de çözümü getirecek ve Suriye’yi, halkını yıkıma uğratan savaşı sona ulaştıracak hiçbir çalışmanın gerçekleşmesini kabul etmemektedir” dedi.

Kobanê’ye saldırının zamanlamasına dikkat çeken TEV-DEM, şunları belirtti: “Türk ordusunun Kobanê köylerine yönelik saldırısı Türkiye, Almanya, Fransa ve Rusya arasında 28 Ekim 2018 günü gerçekleşen dörtlü görüşmenin; Reqa’nın kurtuluş yıldönümünün olduğu bir dönemde yaşanması, Türkiye’nin Suriye’deki savaşın devamını istediğinin bir göstergesidir. Bununla birlikte Erdoğan öncülüğünde, çözüm imkanlarını ortadan kaldıran, DAİŞ’i yeniden diriltmek isteyen ve Suriye’de hem askeri hem de siyasi açıdan yıkımın devamını isteyen bir tarz uygulanmaktadır. Türkiye ayrıca, Suriye’de ulusal bir çözümün teminatı olan; Suriye toplumunun birliğini sağlayan ve yaşanan iç savaşı sona erdiren demokratik bilimsel projelerin gelişiminin önünde engel olmaktadır.”

“Türk devletinin meşru olmayan bu saldırıları için hiçbir geçerli gerekçesi yoktur” diyen TEV-DEM, şunları kaydetti:

“Kuzey ve Doğu Suriye yönetimi, bölgenin ve Suriye’nin demokratik projelerini savunma ile birlikte öz savunma hakkı bulunmaktadır. Bu bölgede yaşayan Kürt, Arap, Süryani, Asuri halkları, her ulustan ve inançtan halklar, özellikle meşru olmayan gerekçelerle saldırılarını devam ettiren kesimlere karşı kendini ve kazanımlarını savunma hakkına sahiptir.”

Türk ordusunun Kobanê bölgesine ve köylerine yönelik saldırısını şiddetle kınayan TEV-DEM, şu çağrılarda bulundu: “Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, Avrupa Birliği ve Uluslararası Koalisyon başta Suriye’deki duruma müdahil güçlere, DAİŞ’e karşı savaşımız ve zaferimizle demokratik çözüm çabalarımızı değerlendiren çevrelere, teröre karşı mücadele için gerekli tedbirleri almaları çağrısında bulunuyoruz. Bu çevrelere, teröre karşı mücadelemizi ve savaşımızı kendi çıkarlarına kurban etmemeleri için özellikle çağrıda bulunuyoruz. Bu güçlerin başlıca görevlerinden biri de Suriye’de demokratik çözüm faaliyetlerinde ciddi bir çalışma yürütmeleridir. Bununla birlikte Türkiye’nin saldırıları ve Suriye’ye yönelik işgallerinin önünü almak da bu güçlerin görevidir. Öte yandan uluslararası topluma, Türkiye’nin teröre destek olduğu, Suriye’nin güvenliğini tehdit ettiği gerçeğini göz önünde bulundurarak hareket etmeleri çağrısı yapıyoruz.”

Açıklama şöyle son buldu: “Ülke içinde ve dışında, tüm bileşenlerden halkımıza, siyasi partilere, toplumsal ve sivil hareketlere Türk devletine karşı sert bir tutum ortaya koymaya çağırıyoruz. Türk devletinin Efrîn’de yürüttüğü siyasetin gerçeğini ortaya çıkarmak, Türkiye’nin ve Erdoğan’ın Suriye halklarının birliğini engelleme ve DAİŞ sonrası yeni adlarla terörü hortlatma çabalarını ifşa etmek gerekmektedir.”