Karayılan: Zap aslanları savaş tarihinde yeni bir sayfa yazıyor

Zap’taki gerilla güçlerine seslenen HSM Karargah Komutanı Murat Karayılan, “Destan yaratan 300 Spartalı savaşçı Pers imparatorluğuna ağır darbeler vurdu. Ancak Zap aslanları sadece destan yaratmıyor, direniş tarihinde yeni bir süreç geliştiriyor” dedi.

NATO Gladyosu desteği ve çağın tekniği ile dünyada yasaklanan kimyasal silahların kendilerine karşı kullanıldığını, ancak buna rağmen tarihi bir direnişin ortaya çıktığını söyleyen Murat Karayılan, Kürdistan ve dünya halklarının da bu direniş sahip çıkmasını isteyerek şu çağrıda bulundu: “Hem halkımız hem de tüm dostlarımızın bu işin ağır olduğunu bilmesi gerekiyor. Büyük fedakarlık örneği sergileniyor, 24 saat vahşi düşmanın bombardımanı, kimyasal saldırılarına karşı durmak sıradan bir durum değildir. Kelimeler bunu ifade etmeye yetmiyor.”

Halk Savunma Merkezi (HSM) Karargah Komutanı Murat Karayılan, Türk ordusunun 17 Nisan 2022 günü başlattığı işgal saldırısına karşı Zap’ta savaşan gerilla güçlerine telsizden hitap etti; HPG ve YJA Star gerillalarının sergilediği direnişe ilişkin çarpıcı bilgiler paylaştı.

Son dönemlerde Kürt ve Araplardan oluşan çetelerin savaş cephesine gönderildiğini ve yakın dönemde ise Türk ordusunun daha fazla gaza başvurabileceğini belirten Karayılan, direnişin daha da derinleştirilmesi için de gerilla güçlerine önemli perspektifler verdi.

 “Hareketimizin yönetimi adına hepinizi sevgi, saygı ile selamlıyorum” sözleriyle konuşmasına başlayan Karayılan, Kürt Özgürlük Hareketinde önemli bir yeri olan Mayıs Ayı Şehitlerine dikkat çekerek şöyle konuştu: “Şehitler ayı olan Mayıs ayı vesilesiyle tüm Mayıs Ayı Şehitlerini, Haki Karer yoldaş şahsında tüm Kürdistan devrim şehitlerini, Mizgîn, Rohat, Rêber ile Viyan yoldaşlar şahsında da tüm Zap ve Avaşîn şehitlerini anıyorum, anıları önünde saygı ile eğiliyorum. Kendilerine verdiğimiz sözü yineleyerek, gönlünüz rahat olsun, sizlere verdiğimiz sözümüz yerde kalmayacak, biz devrettiğiniz bayrağı Kürdistan özgürlük mücadelesini yükselterek hiçbir zaman yere düşmesine izin vermeyeceğiz, böylece intikamınız alacağız. Özgür Önderlik Özgür Kürdistan yürüyüşümüzde sizleri ölümsüz kılacağız. Sizlere bu temelde verdiğimiz söz geleceğin zafer temelini oluşturacak, diyoruz.”

Türk devletinin 17 Nisan 2022’de başlattığı işgal saldırısının üzerinden yaklaşık 40 gün geçtiğini belirten Karayılan, “Zap ve Werxelê alanlarında tarihi direniş yaşanıyor. Bunun büyük emeklerle yürütüldüğünü biliyoruz. Kahraman şehitlerin ve sizlerin emeği ve fedakarlığı sayesinde tarihi direniş zafer tarzında bu kadar zamandır sürüyor. Karşımızdaki düşmanın sıradan olmadığını biliyoruz. Düşmanımız ırkçı, faşist ve barbardır. Ancak faşist ve barbar olduğu kadar korkak ve namerttir” dedi.

‘İNSAN İRADESİNİN BAŞARISINI TÜM DÜNYAYA GÖSTERİYORSUNUZ’

NATO Gladyosu desteği ve çağın tekniği ile dünyada yasaklanan kimyasal silahların kendilerine karşı kullanıldığını, ancak buna rağmen tarihi bir direniş ortaya çıktığını söyleyen HSM Karargah Komutanı Karayılan, devamla şu değerlendirmelerde bulundu: “Düşmanın her türlü saldırısına karşı büyük irade, cesaret ve fedakarlık ile derin bir tarih yazıldığını da biliyoruz. İnsanlık tarihinde yeni bir sayfa açılıyor. Siz arkadaşlar şahsında büyük fedakarlıklar yaşanıyor. Dolayısıyla siz tüm arkadaşları selamlıyor, kutluyoruz. Sizlerin sergilemiş olduğu emek, Zap alanında gösterilen cesaret ve fedakarlığın sıradan olmadığını biliyoruz.”

Zap’ta sadece Kürdistan tarihinde yeni altın bir sayfa yazılmadığını, aynı zamanda savaş tarihinde de yeni bir sayfa yazıldığını belirten Karayılan, “İnsanlık savaş tarihinde, bugün Kürdistan toprağında, Zap alanından yenilikler yaşanıyor. Çağın teknolojisine karşı, kapitalist modernitenin her türlü silahlarına karşı orada sergilenen irade insan zaferidir, insan becerisidir, insan cesaretidir. İnsan iradesinin çağın teknolojisine karşı neler yapabileceğini, nasıl başarıya ulaşılacağını sizler tüm dünyaya gösteriyorsunuz. Dolayısıyla yaşanan direniş çok önemlidir” dedi.

İnsanlık tarihinde yer edinen 300 Spartalı Yunan savaşçının da Pers imparatorluğuna karşı günlerce direndiğini ve destan yarattığını hatırlatan Karayılan, “Tüm orduyu durdurarak savaş tarihine, insanlık tarihine eser bırakıyorlar. 300 Spartalı'nın direnişi tarihe böyle yer ediniyor” diye konuştu.

‘APOCU SAVAŞÇILAR 300 SPARTALI’DAN FARKLI’

Apocu savaşçıların 300 Spartalı'dan farklı olduğuna, kadın ve erkeklerden oluştuğuna dikkat çeken HSM Karargah Komutanı Murat Karayılan, “Apocu kadın ve erkekler, Önder Apo bilinci ile hareket ediyor, eğitiliyor, böylece zamanın kahramanlarını oluşturuyor. Destan yaratan 300 Spartalı savaşçı Pers imparatorluğuna ağır darbeler vurdu. Ancak Zap aslanları sadece destan yaratmıyor, direniş yöntemleriyle aynı zamanda zafere ulaşacaktır. Direniş tarihinde yeni bir süreç geliştiriyorlar. Geçen 40 günlük süreç bu hakikati gösteriyor” dedi. Yürütülen direnişin sıradan bir ordu ve düşmana karşı yapılmadığını vurgulayan Karayılan, sözlerini devamla şöyle sürdürdü:

“İttihat Terakki zihniyeti ile hareket eden Türk devleti, soykırım siyasetini tüm Kürdistan'a yayarak bölge halklarını özellikle Arap halkını denetimine almaya çalışıyor. Kürt halkı ve tüm bölge halkları için büyük tehlike olan söz konusu ırkçılık, İttihat Terakki, Turanizmine karşı siz direniş sergiliyorsunuz. Siz orada Zap'ta sadece Rêkanî ile Nêrweh alanlarını korumuyorsunuz. Doğrudur, orayı savunuyorsunuz, kutsal topraktır ancak Rêkanî ile Nêrweh alanları şahsında tüm Güney Kürdistan’ın savunmasını yapıyorsunuz.

Sizler Güney Kürdistan'ın statüsünü savunuyorsunuz. Aynı zamanda tüm Kürdistan halkını, Kürdistan kazanımlarını, Kürdistan halkının varlığını ve özgürlüğünü savunuyorsunuz. İttihat Terakki zihniyetine karşı bugün Zap’ta gelişen direniş aynı zamanda Arap halkının, tüm bölge halkının direnişi oluyor. Asuri-Suryani, Arap, Türk, Fars ve Kürt halkının varlık ve özgürlüğü için yürütülen direniş büyük önem arz ediyor. Bu direniş demokratik ulus ve enternasyonalizm temelinde yükseliyor.

Bundan 45 yıl önce büyük enternasyonalist Haki Karer yoldaşımız Kürdistan'da şehit düştü, kanını döktü, böylece parti ve mücadelenin temeli oluştu. 37 yıl önce Aziz Ereb ya da Nadir Şêx Hesen arkadaşımız Kürdistan'da, Botan bölgesinde şehadete ulaştı. Kürdistan'daki enternasyonalist dalga bu temeller üzerinde şekillendi. Bugün de Haki Karer ardılları, Aziz Ereb ardılları Arap yoldaşlarımız bizzat Zap direnişinde bulunuyor. Bu vesileyle özellikle Arap arkadaşların enternasyonal direnişini selamlıyorum, kendilerine başarılar diliyorum.”

ÖZGÜRLÜK CENGİNE KATILIN

Zap’ta devam eden direnişin herkes için mesaj ve çağrı olduğunu belirten Karayılan, bu direnişin tüm Kürt gençlerine, Kürdistanlı kadınlara, bütün kadın, genç ve bölge halklarına çağrı ve mesaj içerdiğini söyledi. Zap’ın “Özgürlük cengine katılın” çağrısı olduğunu vurgulayan Karayılan devamla şöyle konuştu:

“Ancak tüm insanlık için de bir sestir, çağrıdır. Bugün Behdinan’da, Zap alanında, Rêkan ile Nêrwehanların diyarında yeni bir şey gelişiyor, büyük bir irade yükseliyor, çağın barbarlığına karşı büyük bir cesaret örneği sergileniyor. Sıradan olmayan bu durum herkes için çağrıdır. Vicdan sahibi, kendisine yurtseverim, demokratım, halkların kardeşliğini savunuyorum diyen herkese çağrıdır. Dolayısıyla çok anlamlıdır, büyük irade ile yürütülüyor. Nasıl ki Önder Apo 24 yıldır İmralı işkence sistemine karşı büyük irade ve sabır ile karşı duruyor, direniyorsa Önder Apo'nun öğrencileri olarak bizler de Kürdistan dağlarında, Kürdistan'ın her yerinde bu anlayışı temsil etmeliyiz. Sizler bugün bunun temsilini yapıyorsunuz. Dolayısıyla herkes bu direnişe büyük saygı duyuyor. Herkesten önce bizler, yönetim ve tüm arkadaşlar olarak, halkımız ve dostlarımız kutsal direnişe büyük saygı gösteriyor. Büyük heyecan ve coşku ile takip edilen direniş herkesin dikkatini çekiyor.

Yürütülen direniş tarihi, ideolojik, felsefik ayrıca siyasi açıdan çok fazla anlam ifade ediyor. Manevi ve anlam yönü büyük olmakla birlikte fedakarlık, beceri, büyük irade ve yaratıcılık olmadığı sürece insan başarılı olamaz. Zaten böyle olmamış olsaydı devam eden direniş, bugün bu tarihi düzeye gelemezdi. Bunun kolay olmadığını biliyoruz, bu gerçeklikten uzak değiliz. Hem halkımız hem de tüm dostlarımızın bu işin ağır olduğunu bilmesi gerekiyor. Büyük fedakarlık örneği sergileniyor, 24 saat vahşi düşmanın bombardımanı, kimyasal saldırılarına karşı durmak sıradan bir durum değildir. Kelimeler bunu ifade etmeye yetmiyor. Büyük irade, büyük sabır, büyük cesaret tanımlamaları dahi ifadede eksik kalıyor. Sergilenen direniş tüm bunların üstünde bir durumu ifade ediyor. Bunlardan çok fazla büyüktür.

Arkadaşların fedai bir şekilde kutsal olan bu direnişi nasıl sürdürdüklerini gayet iyi biliyoruz. Çok yüksek ve anlamlıdır. İnsanlık yaşamı, insanlık mücadele tarihinde gerçekten de yeniliği ifade ediyor. Herkes tarafından bilinmesi gerekiyor. Direniş halinde olan yoldaşlarımız da bunun farkında olduğumuzu ve onlar gibi yaşadığımızı bilmelerini istiyoruz. Nefes nefese yürütülen mücadele gerçekten de sıradan değildir, büyüktür. Yükü ağırdır. Yani NATO'nun ikinci büyük ordusunu 40 gün durdurarak yenilgiye uğratmayı hedeflemek basit değildir. Her şeyden önce bu büyük bir iddiadır, kendi başına büyük cesarettir.”

‘DÜŞMAN ŞİMDİYE KADAR BAŞARILI OLAMADI’

Tüm komutan ve savaşçıların tarihi ve önemli çalışma yürüttüğünü bilmesi gerektiğini belirten HSM Karargah Komutan Murat Karayılan, özellikle Girê Sor’da direnen savaşçılara seslenerek şöyle konuştu: “Yürütülen çalışma büyük irade, büyük yoldaşlık, Apocu fedai ruh, Önder Apo'nun yaratıcı, taktikte derinlik ve zenginlik yöntemleri ile donatılmadığı müddetçe başarı zordur. Dolayısıyla sizler Girê Sor direnişçileri olarak kendi aranızda yoldaşlığı büyüterek, birbirinizin kıymetini iyi bilmeniz lazım. Birbirinizi koruyun, geliştirin, bununla büyük sinerji yaratabilirsiniz.”

Taktikte yaratıcılığın önem arz ettiğini ifade eden Karayılan “Anlaşıldığı kadarıyla düşman güçleri saldırı tarzını geliştirmeye çalışıyor. Ancak şimdiye kadar başarılı olamadı. Yüksek teknoloji desteği ve teknik saldırılarıyla ilerlemeye çalışıyor. Bu temelde kendisini hazırladığı anlaşılıyor. Ancak bu cesaretten yoksun oldukları için direkt yapamayacaklar” dedi.

‘KÜRTÇE KONUŞAN ÇETELERİ GÖNDERİYORLAR’

Son dönemde Girê Cehennem, Şikefta Birîndara, Werxelê ile Şehit Şahin ve Kurojahro alanlarında Türk ordusunun saldırılarına ağırlık verdiğine dikkat çeken Karayılan, bu cephelerde yaşanan savaşa ilişkin ise şu bilgileri aktardı: “Kendileri yapamadıkları için köpekleri gönderiyor, Kürtleri gönderiyor. Maalesef arkadaşlar Girê Cehennem saldırısında Kurmanci konuşan hatta Soranice konuşanların olduğunu söylediler. Kimlerdir onlar? Onları tespit etmek lazım. Ancak Türk devleti tarihi boyunca bunu hep yaptı. Buna da 'iti ite kırdırtma' diyorlar. Kürtleri bize saldırtmak istiyorlar. Anlaşıldığı üzere her yerden çete toplamışlar; hem Kürt çeteleri, hem Arap çetelerini toplayıp onlardan savaşan bir güç oluşturmaya çalışılıyor. Böylece saldırıyor. Ancak yine de başarılı olamadı.”

‘TEDBİRLER AKILLI VE DERİNLİKLİ OLMALI’

Türk ordusunun önümüzdeki dönemde gaz kullanımına daha da ağırlık verebileceğine dikkat çeken “Yani namert, alçakça yöntemlere çok fazla başvuruyor. Arkadaşların bunlara karşı tedbirli olması gerekiyor. Bu konuda, detaylara ilişkin derinleşme olması gerekiyor. Hem tedbirler açısından akıllı, derinlikli ve büyük hassasiyetle detaylara kadar yoğunlaşmak gerekir hem de taktik geliştirilmesinde de detaya kadar derinlik sağlamak lazım. Detay çok fazla önem taşıyor” diye konuştu. Türk ordusunun elinde ne varsa şimdiye kadar kullandığını hatırlatan Karayılan, savaş taktiklerine ilişkin de gerilla güçlerine şöyle seslendi:

“Düşmanın farklı bir yönteminin kalmadığı anlaşılıyor. Dolayısıyla buna göre tedbirimizi almamız gerekiyor, bu temelde düşmana karşı devrimci yöntemler geliştirmemiz lazım. Her şeyden önce tünellerimiz kalelerimizdir. Tarihten de anlaşılacağı üzere güçlü kaleleri olanın büyük güçlere karşı kendisini savunarak başarılı olduğu gibi bugün de yeraltı kaleleri mevcut. Bu kaleler de tüneller oluyor. Tüm arkadaşlardan rica ve istediğimiz, var olan tecrübelerde derinleşmeleridir. Hassas olun. Savunmanızı geliştirerek kendinizi zafer gücü haline getirmelisiniz. Kendinizi direniş ile sınırlamayın, direnişi zafere ulaştırın. Bunun için de tünel savaşının başarılı yol ve yöntemler ile yürütülmesi gerekiyor. İnce ve derin yöntemler ile yürütülmesi gerekiyor.

Avaşîn'deki arkadaşları selamlıyoruz. Werxelê'deki direnişleri iyidir. Ancak tüm Avaşîn eyaletini tim savaşı alanına dönüştürmeleri gerekiyor. Kendilerinden bunu umuyoruz. Arkadaşların bu konuda yoğunlaştıklarını biliyoruz. Tüm alanlar devreye girerek, diğer alanların adını söylemeye gerek yok, ancak herkes görevine erken sahip çıkarak Zap direnişi etrafında direniş halkası oluşturmalıdır. Kürdistan genelinde halkımız da destekliyor. Halkımız gerçekten de ülke dışında, ülke içinde büyük fedakarlıkla destek oluyor. Bu destek gittikçe büyüyor, katılımı gelişiyor ve Zap direnişinin yeni bir düzey geliştireceğini inanıyoruz.

Kuşkusuz cesaret yetmiyor. Cesaret ve fedakarlık esastır ancak kendi başına yetmiyor. Yaratıcılık, olağanüstü düzeyde beceri gerekiyor. Birçok şeyin arkadaşların özünde olduğunu biliyoruz, bu özün Önder Apo'nun ideolojisi temelinde değerlendirilmesi önemlidir. Şimdiye kadar sergilemiş olduğunuz fedakarlıkta bu özün olduğu belli oluyor. Sadece kıymetinizi bilin, kendinizi, birbirinizi savunun, komünalizmi geliştirin ve bilinçli davranın. Tarihe öncülük ettiğinizi, büyük bir rol oynadığınızı unutmayın ve kesinlikle başarıyı sağlayın. Başarı için de kendinizi savunmanız ve yaratıcı taktikler uygulamanız gerekiyor. Bu temelde Apocu fedai ruh, cesaret, yaratıcılık ve bilinçle taktikte derinlik ve zenginlik yapıldı mı başarı yüzde yüzdür, başarı sizin, bizim ve halkımızın olacaktır. Zafer demokrasi ve özgürlüğün, demokratik ulus perspektifinin olacaktır.

Arkadaşların özünde bunların olduğuna inanıyorum. Yapılması gereken sadece dikkatli olunması, rol ve misyonu üzerinde yoğunlaşılması ve uzun vadeli planlar geliştirilmesidir. Önümüzde duran sürecin uzun olduğunu bilmeliyiz. Kuşkusuz düşmanı bir an önce yenmek istiyoruz. Ancak savaşı uzun vadeli düşünmeliyiz, buna göre planımızı yapmalı, kendimizi erken yormamalı ve düşmana hedef olmamalıyız. Uzun vadeli planlar esasında hareket etmeliyiz. Bu temeller üzerinde direniş geliştiren arkadaşlar dönemin öncüsü haline gelecektir. Bu duygu ve düşüncelerle tüm arkadaşları tekrar sevgi, saygı ile selamlıyorum, devrimci coşku ve bilinçle yürekten başarılar diliyorum.”