Koçyiğit: Hedefimiz Erdoğan’ın kaybetmesi

Yeşil Sol Parti Kars Milletvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, Erdoğan ve tek adam rejimine kaybettirmenin temel hedef olduğunu söyledi.

Demokrasiye kapı aralamak açısından mutlaka 28 Mayıs’ta sandığa gitmek, değişimden yana oy kullanmak gerektiğini belirten Yeşil Sol Parti Qers Milletvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, “Bu tarihi fırsatı değerlendirelim” diye seslendi. 

ANF’ye konuşan Yeşil Sol Parti Qers (Kars) Milletvekili Koçyiğit, 28 Mayıs’ın bir halk oylaması, bir referandum olduğunu belirterek, AKP’nin kan ve gözyaşından başka hiçbir şey getirmediğini, vaat ettiği geleceğin de bu olduğunu söyledi. Koçyiğit, “Başta Kürtler olmak üzere Aleviler, ötekileştirilmiş bütün halklar, kadınlar, gençler bu sistemin içerisinde gün geçtikçe geleceksiz ve nefes alamaz hale geldiler. Bu anlamıyla da 28 Mayıs’ta rejim oylanıyor. Bir referandum olduğunun altını çizmemiz gerekiyor. Demokrasi ile tek adam rejimi arasında, özgürlük ile kölelik arasında, iş/ekmek ile yoksulluk arasında, kadınların yaşamı ile yaşam hakkının yok edilmesi arasında tercih yapacağız” dedi. 

ASIL STRATEJİYİ ISKALAMAYALIM

Türkiye tarihinin en sağcı, en milliyetçi meclisinin oluştuğuna işaret eden Koçyiğit, bu açıdan da 29 Mayıs’taki tercihin çok önemli olduğunu belirtti. Koçyiğit, şöyle devam etti: “Demokrasiye kapı aralamak açısından mutlaka 28 Mayıs’ta sandığa gitmek ve oyumuzu değişimden yana kullanmak durumundayız. Bizim açımızdan Erdoğan'a ve tek adam rejimine kaybettirmek çok temel çok stratejik bir hedeftir. Bunun özel olarak altını çizmek gerekiyor. Bunu asla ama asla ıskalayamayız. Söz konusu olan yaşamlarımız, tarihimiz, kültürümüz, dilimiz, özgürlüğümüz ve çocuklarımızın geleceğidir.”

BÜYÜK BİR FIRSAT VAR

Bir oyun bile öneminin farkına vararak herkesin sandık başına gitmesi gerektiğini vurgulayan Koçyiğit, şunları ekledi: “Kazandığımız takdirde en azından normalleşme sürecine girmiş olacağız. Cezaevinde haksız, hukuksuz bir şekilde yatan arkadaşlarımızın özgürlüklerine kavuşmasının yolu açılmış olacak. Sürgündeki arkadaşlarımızın dönüş yolu açılmış olacak. Değişim için büyük bir umut, büyük bir fırsat yakalamış olacağız. O anlamıyla bu tarihi fırsatı değerlendirelim. Hiçbir şekilde umutsuz olmaya gerek yok. Ne olursa olsun 28 Mayıs’ta öncelikle sandıklara gidelim, oyumuzu kullanalım ama bununla beraber tabii ki oyumuza, irademize, sandığa da sahip çıkalım. Tek adam sistemine, faşizmine geçit vermeyelim.”