İstanbul’un son bostanları için alarm

İstanbul’un son bostanları olan Mevlanakapı - Yedikule (Altınkapı) arasındaki ve çevresindeki bostanlar ile Piyalepaşa Camii Bostanı da tehdit altında.

Yedikule Bostanları’nın ana sur ile ön sur arasında kalan peribolos bölgesindeki kısımları, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin yürüttüğü Kara Surları restorasyon projesiyle yok edilirken yüzlerce yıllık tarihi olan Piyalepaşa Bostanı da yine İBB’nin yürütmek istediği çevre düzenleme projesiyle yapısal bütünlüğünü kaybetmek üzere.

Piyalepasa Bostanı Dayanışması ve Tarihi Yedikule Bostanlarını Koruma Girişimi’nden Deniz Özgür, bostanların durumu ve İstanbul için önemini ANF’ye anlattı. Bostanların, kent dokusu içinde kayda değer varlığı ve tarihi sürekliliğiyle dünya şehirleri arasında İstanbul'u biricik kıldığını savunan Özgür, “Ancak İstanbul, gelenekselleşmiş ve bir zanaat olarak kuşaktan kuşağa aktarılan bostancılık kültürünün ve mirasının yaşatıldığı bu bostanlarından pek çoğunu kaybetmiş olsa da şehir merkezinde Mevlanakapı - Yedikule (Altınkapı) arasındaki ve çevresindeki bostanlar ile Piyalepaşa Camii Bostanı varlığını sürdürüyor. Kent merkezinde günümüze ulaşan tarihi bostanlar, kentleşmeyle izleri silinen bostan ve bostancılık kültürünün varlığını sürdürebildiği nadir alanlardır” dedi. 

SURLARIN AYRILMAZ PARÇASI

Mevlanakapı-Yedikule (Altınkapı) arasındaki ve çevresindeki bostanların, tarihi süreklilik içinde İstanbul Kara Surları ile iç içe gelişerek surların ayrılmaz bir parçası olduğunu kaydeden Özgür, “Sur hattındaki ve çevresindeki tarihi bostanların yanı sıra kent merkezinde günümüze ulaşmış bir diğer bostan ise kültür varlığı olarak tescilli tek bostan olan Piyalepaşa'dır. Piyalepaşa Bostanı da 2013'te moloza gömülen Yedikule Kapı - Belgradkapı arasındaki suriçi bostanları ve 2021'de Kara Surları'nda başlayan restorasyon sebebiyle tahrip edilen bostanlar gibi yıkılmasın diye Piyalepaşa da toplumsal mücadelenin alanı olmuştur”diye konuştu. 

CAMİİ-BOSTAN BİRLİKTELİĞİ

Deniz Özgür, Piyalepaşa Bostanı ile ilgili de şunları dile getirdi: “Piyalepaşa Bostanı, yanı başında yer alan Büyük Piyalepaşa Camii (1573) ile bir dere yatağı kenarında bulunmaktadır. Tarihi belgelerde Kozludere olarak geçen bu derenin çevresinde yer alan bostanlar, kentleşme sebebiyle hızla yok edilmiştir. Bu bostanlardan yalnızca biri günümüze ulaşabilmiştir. Piyalepaşa Bostanı, bölgede günümüze ulaşan camii-bostan birlikteliğinin korunduğu ve yaşatıldığı tarihi ve son örnektir.” 

SON BOSTANLARIN TALANI

İstanbul kent merkezinde kalan son bostanlarla ilgili talan projelerinin, AKP'li belediyeler eliyle uygulamaya girişildiğini kaydeden Özgür, şöyle konuştu: “Talan, Silivrikapı'da Fatih Belediyesi tarafından yıkılan bostanla sınırlı kalmadı. Fatih Belediyesi, Temmuz 2013’te Yedikule Kapı ve Belgradkapı arasında yer alan suriçi bostanlarını park yapmak için molozlar döktü. Molozların dökülmesiyle beraber kullanılmaz hale getirilen bostanları ortadan kaldıran projeyi, belediye alan ile ilgili güvenlik, çöküntü bölgesi ve suç mahalli gibi gerekçelere dayandırmaktadır. Güvenlik, suç ve suçluluk ile ilgili olarak kurumlar, bölgede daha etkin bir politika ve mücadele yürütmek yerine medya aracılığıyla belediye, bölgenin kriminal ve suç oranının yüksek olduğunu yeniden gündemde tutmuştur. Bölgede yıllardır yaşanan ve çözüm bekleyen sorunlar karşısında adım atmak yerine bölgenin suç oranı yüksek ve çöküntü alanına döndüğü haberleri servis edilmeye devam etmiştir. Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir, bostanların da bulunduğu bölgeyle ilgili açıklamasında, bostanlarla hiçbir ilgisi olmayan Cankurtaran'da surlardaki Sarai Sierra cinayetinden söz etmiştir. Alanı çöküntü halinden kurtarmak, güvenliğini ve asayişini sağlamak yerine surların ve alanın güvenliğine önemli katkıda bulunan bostancıları yerinden etmenin, bölgedeki suç ve güvenlik gibi sorunları öne sürerek sıhhileştirmenin ve mutenalaştırmanın önünü açacak bir zemin arayışına girmiştir.”

İBB DEVAM EDİYOR

AKP döneminde otopark olma ve hobi bahçesine dönüşme tehditlerini mücadele sayesinde atlatan Piyalepaşa Bostanı, yeni İBB döneminde yine bir çevre düzenleme projesi ile karşı karşıya. Düzenlemeye karşı olmadıklarını, hatta bunu önceden talep ettiklerini belirten Özgür, şunları ifade etti: “Bizim için düzenleme tali meseledir. Esas olan bostanın yapısal bütünlüğünün ve tescilli kültürel varlığının korunması ve bostancı ailenin koşulları iyileştirilerek üretimine devam edebilmesidir. 2013’te Yedikule Kapı - Belgradkapı arasında yer alan suriçi bostanlarının yıkımı Fatih Belediyesi’nin uygulamak istediği bir proje sebebiyle oldu. Hâlâ da o bostanlar molozun altındadır. Fatih Belediyesi’nin hayata geçirmek istediği proje, Kasım 2014’te veto edilince İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) alanı ele alarak yeniden projelendirmeye girişti. İBB Başkanı Kadir Topbaş’ın 2014’te planlarını veto ettiği bostanlık alanla ilgili ‘Yedikule Belgradkapı Arası Çevre Düzenleme ve Peyzaj Avan Projesi’, İBB Başkanlığı tarafından hazırlatılır. 2017’de kurul onayı alan projeye ilişkin plan notları, 2018’de İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclisi’nden oy çokluğuyla geçmiştir. Ancak o proje de Kadir Topbaş’ın veto ettiği proje gibi uygulanmamıştır. Haziran 2019 seçimleriyle değişen İBB yönetimi, Şubat 2021’de Kara Surları’nda Belgradkapı’daki 5 burç ile başlayan restorasyon çalışmaları sebebiyle bostanların bir bölümü daha kullanılmaz hale getirmiştir. Bu çalışmaların, Aralık 2022 itibarıyla Yedikule’den Silivrikapı’daki burçlara doğru genişlemesi sebebiyle bostanlardaki tahribat ve yıkımlar da süreç içinde hızla artmıştır.”

ENDİŞE TAŞIYORLAR

İBB’nin surlarda başlattığı çalışmaların halen devam ettiğini belirten Özgür, mevcut durumu şöyle paylaştı: “İBB’nin bostanlar üzerine geliştirdikleri projeleri göremedik. Çünkü İBB tarafından ‘Belgradkapı T15-T19 Arası Kara Surları Uygulaması’ isimli proje dışında bostanların da bulunduğu alanlar ile ilgili hazırlanan ve hazırlatılan projeler hakkında henüz bilgi edinemedik. Mevlanakapı’da ve Silivrikapı’da İBB tarafından düzenlenerek açılan bölümlerdeki çevre düzenlemelerinden ve uygulamalardan hareketle surlar boyunca kesintisiz bir yürüyüş yolunun bostanlardan da geçirileceği bilgisini şifahen edindik. Ancak ana sur ile ön sur arasında kalan peribolos adı verilen bölümde yer alan bostanlara yönelik düzenlemelerin sur hattında şu an için kalacağı söylenen diğer bostanları da ortadan kaldıracağı endişesini ve kaygısını taşıyoruz. Bostancılar ile yürütülmeyen bu sürecin bostancıların surlardaki varlıklarını güvence altına alan ve sur-bostan birlikteliğini gözeten katılımcı ve müzakereci bir anlayışla acilen yürütülmesi ve kamuoyunun uygulamalar ve projeler hakkında bilgilendirilmesi gerektiğini düşünüyoruz.

Piyalepaşa Bostanı içinse şöyle bir durum söz konusu; İBB bostanı da içerecek şekilde yer altı otopark inşaatını tamamlayarak otoparkın üstünde ve bostan alanında bir çevre düzenlemesine girişmek istiyor. Piyalepaşa Bostanı’nın olduğu parseller ile ilgili (Kaptanpaşa Mahallesi 1467 ada 2, 3, 9 ve 10 no'lu parseller) henüz kurul onaylı bir proje bulunmamaktadır. Büyükşehir Belediyesi, bostanı koruyacağını öne sürse de bostancı ailenin akıbetiyle ilgili herhangi düzenleme ve iyileştirme söz konusu değil. Bizler, bostancılık zanaatını sürdüren aile ile birlikte bostanın yaşatılmasını ve bostanın yapısal bütünlüğünün ve bostanın İstanbul 2 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü, 07.09.2015 tarihli ve 3719 sayılı tescil kararında da değinilen bostanı özgün kılan nitelikleri ile olduğu gibi korunması gerektiğini düşünüyoruz. Bu konuda İBB’yi müzakere masasına ve ortak bir yol haritası oluşturmaya davet ediyoruz.”