Akdamar Kilisesi, tarihi özelliğini kaybediyor

Van Gölü üzerinde Akdamar Adası'nda bulunan tarihi Akdamar Kilisesi'nin iç kısmı bakımsızlıktan dolayı yok oluyor. Kilisenin iç mimarisinde bulunan resimlerin büyük bölümü dökülmeye başladı.

Kürdistan'ın Van şehri tarihi yapıları ve doğası ile herkesi kendine hayran bırakıyor. Çok zengin bir tarihi tarihe sahip olan Van, 15 binlik tarihinde birçok medeniyete ev sahipliği yaptı. Bu coğrafyada başta Kürtler olmak üzere Ermeniler ve Rumlar çeşitli medeniyetler kurdu. Kürtlerin anavatanı olan Van ve çevresinde yine Kürtlerin ataları olan Hurriler, Urartular ve Medler imparatorluklar ve krallıklar kurdu. Bölgede Kürtlerle birlikte yaşayan bir diğer halk ise Ermenilerdir. Ermeniler de tarih boyunca bu coğrafyada birçok tarihi yapı bıraktı.

Bu tarihi yapılardan biri de Van Gölü içinde Akdamar Adasında bulunan Akdamar Kilisesi. Akdamar Kilisesi, milattan sonra 915-921 yılları arasında Mimar ve Keşiş olan Manuel tarafından yaptırılmış. Kilise merkezi kubbeli, dört yapraklı yonca biçimli haç planında olup kırmızı kesme tüf taşlarıyla inşa edilmiştir. Yapının dışındaki taş kabartmalarda İncil ve Tevrat'tan alınan dini konuların yanı sıra, dünyevi konular, saray hayatı, av sahneleri, insan ve hayvan figürleri tasvir edilmiş.

RESİMLER VE FİGÜRLER YOK OLMAYA BAŞLADI

Bölgenin en önemli tarihi yapıları arasında olan Akdamar Kilisesi'nin iç mimarisi bugün yok olmakla karşı karşıya. Özellikle kilisenin iç kısmında bulunan iç cephe duvarlarındaki boya ile yapılmış çeşitli resimler, Hz. İsa’nın çarmıha gerilmesi ve havarilerin figürleri ile her cephede bulunan kabartmalar büyük ölçüde meydana gelen kırılmalar ve silinmeler nedeniyle görünmez hale geldi.

Bölgenin tarihi açısından önemli bir yere sahip olan Akdamar Kilisesi, tarihi yapı özelliğini kaybetmeye başladı. Bugüne kadar hiçbir restorasyon çalışması yapılmayan kilisenin iç kısmında bulunan resimler ve figürler yok olmaya başladı. Hemen hemen her gün yüzlerce yerli ve yabancı turistin ziyaret ettiği Akdamar Kilisesi'ne gitmek 50 TL’ye mal oluyor. Kiliseyi ve adayı ziyaret edenlerden her yıl milyonlarca lira alan devlet, aynı hassasiyeti ise kiliseye uygulamıyor. Yetkililerin, ziyaretçilerden topladığı paraları kilisenin restorasyonu için harcanması gerekirken, Ankara’ya gönderiyor. Tarihi yapılardan her yıl milyonlarca lira kazanan devlet, aynı tarihi yapıları kaderine terk etmiş durumda.