Amed'de yüz binler: Mutlaka kazanacağız, tecridi kıracağız

Amed'de yüz binlerin katıldığı Newroz kutlamasında tecridi ve AKP faşizmini kırma mesajları verildi. 

Amed'de “Mutlaka kazanacağız, tecridi kıracağız” şiarıyla gerçekleştirilen ve yüz binlerin katıldığı Newroz kutlamasında konuşan Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Mehmet Arslan, "AKP’nin tecrit politikası yüzünden şu an Kürtlerin evlatları bedenlerini ölüme yatırmışlar. Türkiye devletinin kendi yasa ve kanunlarını uygulaması için. Kürtlerin evlatları bu Newroz’da halaya durması gerekirken, özgürlük şarkıları söylemesi gerekirken, Kürtler zindanlarda, Amed’de, Serhat’ta, dört parça Kürdistan’da direniyor" dedi.

Arslan, şunları kaydetti:

"Bizler bu alanda Sayın Öcalan’ın mesajlarının okunmasına şahit olduk. Bu topraklara barışın gelmesini beklerken, Sayın Öcalan’ın sesi kısıldı. Sayın Öcalan’ın sesi kısılırsa, savaş, gerilim olur. Sayın Öcalan’ın susturulması, savaşı ve çatışmaları derinleştiriyorsa, konuşması barışı ve özgürlüğü getirir. Sayın Öcalan’ın sesine ses verin. Buradan AKP sesleniyoruz; bir an önce Kürt siyasi tutsakların, Leyla Güven’in, Sebahat Tuncel’in açlık grevleri gerekçesi olan tecridi ortadan kaldırın. Tecridi kaldırın Türkiye demokratikleşsin. Newroz pîroz be” şeklinde konuştu. 

‘TECRİDİ DE FAŞİZMİ DE KIRACAĞIZ'

Kutlamada konuşan Özgür Kadın Hareketi (TJA) aktivisti Ayşe Gökhan ise şöyle konuştu:

"DTK Eşbaşkanı Leyla Güven ve cezaevinde açlık grevinde olan tutukluların Newroz’unu kutlayarak, “Newroz direniştir. Kadınların direnişi 8 Mart alanlarından Newroz alanlarına taşındı. Newroz’un adı Leyla Güven’dir, Zülküf Gezen’dir. Kadınlar uyanır, ardından güneş doğar. Sakine uyandı, Viyan, Soran, Arîn, Sema uyandı. Leyla Güven ateşi yükseltti. Kadınlar bugün serhildanları yükseltiyor. Newroz birlik işaretidir. Birlik ile Dehaq parçalandı. Bugün AKP-MHP ittifakı parçalanacaktır. Binlerce tutsak bedenini açlığa yatırdı. Ortadoğu’da, Türkiye ve Kürdistan’da barışın önderi Sayın Öcalan’dır. Bu nedenle Sayın Öcalan üzerindeki tecrit bütün insanlık üzerindedir. Bugün tecridi kırma günüdür. Bütün devletlere sesleniyoruz; Hewler’de, Avrupa’da, Galler’de tecride karşı direniş, insanlık onurunu yükseltmiştir. Birlik olmadan özgürlük olmaz. Kanunlarını uygularsa, tecrit parçalanacaktır. Leyla Güven’e sesleniyoruz; tecrit kırılacaktır, faşizm yıkılacaktır. Yaşasın kadınların direnişi."

Kürt partilerinin temsilcileri de tek tek sahneye çıkarak mesajlarını verdi. 

'ZAFER ULUSAL BİRLİKLE GELİR'

Kürdistan Demokratlar Platformu (PDK-Bakur) Genel Başkanı Sertaç Bucak, şunları söyledi:

"Türkiye’de bir an önce Kürtler ile devlet arasında diyalog başlamalıdır. Barışçıl bir çözüm başlatılmalıdır. Diyalogun yolu açılmalıdır. Halkımız barış ve huzur istiyor. Türkiye’de ve Kürdistan’da barışçıl siyaset öne çıkmalıdır. Ortadoğu tarihi bir süreçten geçiyor. Suriye, Irak, İran ve Türkiye’de Kürt halkına yönelik zulüm var. Kürt halkının toprakları üstünde savaş yürütülüyor. Kürt halkı hakkına ulaşması için birliğini sağlamalıdır. Kürtlerin birlik olmaktan başka yolu yok. Zafer Kürtlerin birliğinden geçiyor. Taleplerimizi gerçekleştirmek için birlik olmalıyız. Kürt Ulusal Birliği sağlanırsa, zafere ulaşacağız."

'KÜRT HALKI 31 MART'TA KENDİSİNE OY VERECEK'

Azadî Hareketi Genel Başkanı Ayetullah Aşiti, Newroz’un coşku günü olduğunu belirterek, şöyle dedi: “Kürt halkı Ortadoğu’da köleleştirilmek isteniyor. Dünyadaki bütün İslam alemine sesleniyorum; insan hakları tanınmalıdır ama ne yazık ki sadece namaz ve oruçtan söz ediliyor. Artık namaz bile usulü ile kılınmıyor. Namaz, insan haklarını savunmaktır. Bugün namaz kılanların vicdanı kalmamıştır. O namaz kabul edilmez. İslam alemine çağrı yapıyoruz; Kürt halkının da hakkı vardır. Kürt halkı 31 Mart’ta sandıklara giderek, Kürdistanilere, kendine oy vermelidir."

'KÜRT HALKI OMUZ OMUZA YARINA YÜRÜYOR'

İnsan ve Özgürlük Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Kaya, şunları belirtti: “Newroz, insanlığın rengidir, baharın sıcaklığıdır. Newroz, baharın başlangıcıdır. Newroz zulüm atlındaki halkların umududur. Newroz Kürt ve Kürdistan halklarının umududur. Kürt hep birlikte dünyaya sesleniyor; başı kesilir ama baş eğmez. Kürt halkı ya özgürlük ya özgürlük diye haykırıyor. Karanlık günlerden geçiyoruz. Kürt halkı omuz omuza, el ele yarınlara yürüyor. Karanlık bitecek ve yarınlar aydınlık olacaktır. Bunun müjdesi Amed Newroz meydanıdır. Bu meydanda söz veriyoruz; Kürdistan’ı özgürleştireceğiz."

'İŞTE KÜRDİSTAN!'

Kürdistan Komünist Partisi (KKP) Genel Başkanı Sinan Çiftyürek, “Kim ‘Kürdistan yoktur’ diyorsa, işte Kürdistan, işte Kürdistan halkı. Newroz baharın, özgürlüğün sembolüdür. 2019 Newrozu’nun Güney Kürdistan’ın bağımsızlığı ve Rojava Federasyonu’nun kuruluşuna vesile olmasını umut ediyoruz. Kürdistani partiler, Kürt Dil Platformu’nun kuruluşu ve Kürt ittifakının sağlanmasıdır. Kürdistani ittifakı sağladık. Kürt partileri arasında yıllardır soğuk savaş yaşanıyordu. Duvarı yıkamadık ama bir çok taşları düşürdük. Kürdistan ittifakının büyük mesajları var; Kürt partileri arasındaki duvarları yıkıyoruz. Kürdistan ittifakı herkesin beklentisiydi. Adım adım ulusal birliğe doğru gidiyoruz. Kürtler birlik ile kendi çözümünü sağlayabilir” şeklinde konuştu.

Yerel seçimlere ilişkin mesaj veren Çiftyürek, “Halkımızla birlikte belediyeleri alırsak, birlikte karar alacağız. İşte doğrudan demokrasi. Bütün halklar, inançlar bizimdir. Partizancılık yapmayacağız. Biz halkımıza aylık olarak, yıllık olarak gelir ve giderimizi teşhir edeceğiz. 31 Mart’ta kayyumları gönderdiğimizde, bütün eşbaşkanlarımız makam arabalarını bir kenara bırakmalıyız. Halkla buluşmalıyız” diye kaydetti.

'KARANLIĞI ATEŞLE YOK EDECEĞİZ'

Türkiye Kürdistan Demokrat Partisi (KDP-T) Genel Başkanı Mehmet Emin Kardaş da Kürt partilerinin yerel seçimler kapsamında sağladığı ittifaka dikkat çekerek, “Bugün sadece HDP ve PDK-T yok. Biz Kürt partileri olarak Newroz’unuzu kutluyoruz. Bugün Newroz alanına gelişimiz, fikirler ayrı olsa da amacın aynı olduğunu gösterdi. Bu bizim kültürümüzdür, Kürtlerin inancıdır. Kürtlerin yaşadığı topraklar, Amed, Mahabad’dır, Kerkük’tür. Zulme karşı başkaldıran Kawa’nın torunları, özgürlük ve barış için direnin ve tarihinizi yazın. Zulmün karşısında bu karanlık aydınlığa kavuşacaktır. Yeryüzünde bir Kürt bile kalsa bunu yapacaktır. Newroz ateşini söndürmek istiyorlar. Bugün aydınlık ve karanlık bir birinden kopmuştur. Kawa’nın torunları bin yıldır karanlığı ateşle yok ediyor. Newroz ateşi özgürlük ateşidir” diye konuştu.

‘TECRİT İNSANLIK SUÇUDUR'

DDKD Genel Başkan Yardımcısı Veysi Askar ise konuşmasında şunları kaydetti: “Newroz binlerce kez kutlu olsun. Newroz tarihi bir gündür, yeni günün müjdecisidir, birlik, barış ve huzurdur. Newroz direniş günüdür. Demirci Kawa nasıl ki Dehaq’ın zulmüne karşı çıktıysa, biz de bugün yaşanan zulme karşı çıkıyoruz. Ortadoğu’da Kürt sorunu var. Bu sorun çözülene kadar barış ve huzur sağlanmaz. Kimliğimizi, dilimiz kabul edilmeyene kadar barış mümkün değildir. Tecride karşı bir direniş sürüyor. Tecrit insanlık suçudur. Ne insani ne de hukukidir. Tecrit zindanlarda değil, sokaklarda uygulanıyor. Ülkenin tamamında tecrit uygulanıyor. Dilimiz, kimliğimiz, tarihimiz yasaklı hale getirildi. Bu tecrittir. Bu sorunu sivil demokratik yöntemlerle çözebiliriz.”

Kutlamada, sanatçılar Bajar ve Pınar Aydınlar sahne aldı. 

BULDAN: BU ATEŞ GELECEĞİN IŞIĞI OLACAK

HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, tecridin sonlandırılması için mesajlar verdi. 

Buldan’ın konuşması şöyle:

"Değerli halkımız Newroz’unuz kutlu olsun. Sevgili kadınlar, gençler, yurt içinden, yurt dışından Newroz’u kutlamak üzere Amed’e gelen misafirler hepinizi sevgiyle selamlıyorum. Buradan dünyanın dört bir yanındaki bütün Kürtlerin, Ortadoğu halklarının Newroz’unu kutluyorum. Sesimizin ulaştığı bütün yoldaşlara, Selahattin Demirtaş’a, Figen Yüksekdağ’a, Gültan Kışanak’a, İdris Baluken’e, Sırrı Süreyya Önder’e, zulme karşı direnenlere selam olsun. Kawa’nın direnişinden alev alan Newroz ateşi, Leyla’nın ve yoldaşlarının direniş ile harlanıyor, büyüyor. Bugün 134 gündür bedenini açlığa yatıran Leyla Güven’e selam olsun. Nasır Yağız’a, Sebahat Tuncel’e, Selma Irmak’a, zindanlarda ve dışarda bedenlerini açlığa yatıran bütün yoldaşlarımıza selam olsun. Bu Newroz sizindir. Büyüttüğünüz ateş geleceğe ışıktır. 

'AMED TARİH YAZIYOR' 

Yaşatmak için kendi yaşamını feda eden Zülküf Gezen’in anısı önünde saygı ve minnetle eğiliyorum. Zülküf Gezen’e, Kemal Kurkut’ta, Mazlum Doğan’a, yaşam, barış ve çözüm kazanacak. Bugün açlık grevindeki arkadaşlarımızın taleplerini, yoldaşlarımızın sesini işitmeyenler artık duyun bu çığlığı. Bu meydanda bu haklı talebe milyonlar ses veriyor. Dünyanın dört bir yanında bu sesi yükseltiyorlar. Yoldaşlarımızın talebi bizim talebimizdir. Onları yaşatmak boynumuzun borcudur. Amed bir kez daha tarih yazıyor.  

'BU İRADE DİZ ÇÖKMEYECEK'

Amed bir kez daha tarihe tanıklık yapıyor. 6 yıl önce Sayın Öcalan’ın mektubunu bu meydana ben okumuştum. 6 yıl önce hepimizin geleceğe dair barış umutları yeşermiştir. Sırrı Süreyya Önder ile birlikte milyonların şahitliğinde Sayın Öcalan’ın mektubunu okurken, barışa, özgürlüğe, adalete ve demokrasiye olan duygularımız kabarmıştı. O mektubu yok sayanlar, Dolmabahçe Mutabakatı’nı yok sayanlar, 5 Nisan 2015 tarihinde tecridi başlattılar. Çözümü bitiren, çözüm sürecini yargılayan zihniyet bu meydana iyi baksın. 5 yıldır tecrit uygulayanlar bu meydana iyi baksın. O gün mektubu yok saymasalardı, tecridi başlatmasalardı, Dolmabahçe Mutabakatı’nı görmezden gelmeselerdi, barışın, demokrasinin, özgürlüklerinin kapısı açılmış olacaktı. Bu süreci bitirmeselerdi, bu meydanda Selahattin Demirtaş, Leyla Güven, Sebahat Tuncel, Gültan Kışanak olacaktı. Ancak 80 milyonun hayali olan barışı kendi koltuklarına feda ettiler. Bu irade diz çökmez, boyun eğmez, barıştan asla taviz vermez. 

İşte 21 Mart, işte Newroz, işte Amed. Ankara, Tayip Erdoğan bu meydanı gör artık. Bu meydandan yükselen barış, özgürlük çığlıklarını, tecride öfkeyi artık görün. Üç maymunu oynamaktan vazgeçin. Bir halka direne direne özgürlük ve barış için bu meydanda bir kez daha haykırıyor. Sesimiz Ankara’ya, Saray’a gidiyor. Bu sesi duymazsanız, işte o zaman bizde size bir kez daha bu halkın barıştan, demokrasiden, özgürlüklerden vazgeçmeyeceğini söylüyoruz. 

'31 MART'TA ZALİMLERE KARŞI SEÇİM YAPACAĞIZ' 

İşte 21 Mart, işte 31 Mart. Seçimlere on gün kaldı. 31 Mart’ta bizler zalimlere karşı seçimlere gireceğiz. Tek adam rejimine karşı, AKP-MHP rejimine karşı seçimlere gireceğiz. Bu faşist ittifakın hırsızlığına, talanına karşı seçimlere gireceğiz. Kadınları her alanda yok sayan, tekçi erkek rejimine karşı seçimlere gireceğiz. Bizler 31 Mart’ta tek dil, tek millet, tek ben diyen zihniyete karşı seçimlere gireceğiz. Bizler hakkın, hukukun üstünlüğünü yok sayanlara karşı seçimlere gireceğiz. Halkımızın yoksulluğa, işsizliğe, çocuklarımızı karanlık geleceğe mahkum edenlere karşı seçimlere gireceğiz. Halkın iradesini tanımayan, kayyumlara gasp edenlere karşı seçimlere gireceğiz. Halkımız 31 Mart seçimlerine yüz yılın en karanlık iktidarına karşı bizimle beraber yürüyecek, bu zihniyeti tarihin çöplüğüne gönderecektir. 

Bu seçimlere hakkın, emeğin, kadınların, Kürtlerin ittifakı ile giriyoruz. Bu ittifakın tarihsel bir önemi var. Bugün 4 milyondan tarihimize, kültürümüze, varlığımıza kimliğimize saldıranlara karşı oluşturduğumuz güç birliği var. Bu Kürtlerin, hakların, emeğin, kadınların ittifakıdır. Kürdü yok sayanlara, inkar edenlere, iradesini gasp edenlere karşı bir ittifaktır. Binlerce yıllık öz topraklarımızdan bizi kovanlara karşı kurduğumuz ittifaktır. Buradan bir kez daha haykırıyoruz; bu topraklarda bizim, bu ülkede bizim. Bu topraklara başka diyarlardan gelmedik, kimsenin buyruğu ile gitmeyeceğiz. Bizlerden rahatsız olan varsa buyursun gitsin, kapı açık, yol açık. 

'BİZDE CESARET VAR!'

Biz barış partisiyiz. Savaş kolaydır, barış yürek ister. Bizde de halkımızda da yürek de var, cesaret de var. Amed halkında yürek de var, cesaret de var. Bu ülkeyi karanlığın esiri yapmalarına asla izin vermeyeceğiz. Newroz ateşi bu karanlığı aydınlatacaktır. Amed meydanı milyonların şahitliğinde bir gün mutlaka tekrar çözüme tanıklık edecektir. Barışı mutlaka gerçekleştirecektir. Sizlere güveniyoruz, barışa, demokrasiye, özgürlüklere olan inancımız ile birlikte Newroz’un dünya halklarına kutlu olmasını diliyoruz. Mutlaka kazanacağız, mutlaka kazanacağız. Bir kez daha hepinizin Newroz’unu yürekten kutluyorum. Newroz’u sevgili Leyla Güven’e armağan ediyorum.”

Buldan'ın konuşması sık sık “Bijî Serok Apo” sloganıyla kesildi.

ŞENOĞLU: MUTLAKA BU MEYDANLANDA ÖCALAN'IN SESİ YANKILANACAK

HDK Eş Sözcüsü Sedat Şenoğlu da konuşmasında şunları söyledi: “Kawanın evlatları Newroz ateşinin sıcaklığıyla hoş geldiniz. Newroz pîroz be. Yoldaşlar ve canlar sizlere Türkiye’nin emekçilerinden Newroz’un selamlarını getirdim. Türkiye’nin dört bir yanından işçilerin ve halkın selamlarını getirdim. Deniz Gezmişlerden, Mahir Çayanlarından ve İbrahimlerin yoldaşlarından selamlar getirdim. Newroz Kürdistan’ı aydınlatıyor. Newroz ışığı Türkiye’ye ve Ortadoğu’ya yol gösteriyor. Newroz bizim ortak davamız ve direnişimizdir. Şimdi Newroz’un kalbi Leyla Güven'in evinde ve zindanlarda atıyor. Nasır Yağızlarda atıyor. Newroz hakikattir. Newroz zülme karşıdır. Newrozun kalbi ve ruhu İmralı’da Sayın Abdullah Öcalan’ın yanında atıyor. Sayın Abdullah Öcalan’ın barış ve özgürlük arayışı devam ediyor. Mutlaka bu meydanlar Öcalan’ın sesiyle yankılanacaktır. Buna yürekten inanıyoruz. Newroz ateşinin sıcaklığıyla ve coşkusuyla seçimlere gidiyoruz. Mutlaka bizler kazanacağız. Newroz mutlaka kazanacak ve tecrid kırılacaktır.”

Şenoğlu’nun konuşmasının ardından Koma Pel'in sahne aldı. Koma Pel'in seslendirdiği şarkılarla halaya duran yüz binler, sürekli "Bijî Serok Apo" sloganları atarak, şarkılara eşlik etti.

Newroz kutlaması, konserin ardından sona erdi.