Derazor’un Xalo’su

Xebat Amed, 50 yaşında. Ambulansıyla 4 yıldır YPG emekçisi. 

DAİŞ’e karşı yürütülen savaşta sadece ön mevzilerde savaşmak yetmiyor. Arka cephelerde de, kazılan tarihi zaferde büyük emekleri olan güzel yürekli insanlar var. Xebat, yüzlerce emekçiden sadece biri; ilerlemiş yaşına rağmen cephelerde birçok görevde bulunmuş. Serêkaniyê savaşından bu yana de ambulans şoförlüğü görevinde… 

Reqa’nın o kızgın savaşında hemen hemen her gün defalarca tehlikeli yolları aşarak, hatta zaman zaman DAİŞ çetelerinin üzerine sürüp yaralıları hastanelere yetiştirmeyi başardı. Uykusuz geceler, yarım kalmış kahvaltılar… Hiçbir imkansızlık ve zorluk Xebat’I durduramadı. Şimdi Derazor cephesinde görevine devam ediyor. Savaşçılar ona 'Xalo' diye sesleniyor. Derazor’un Xalo’su cephenin her yerinde…

Cephenin en sevilen, sempatik ve güler yüzlü simalarından geçtiği her yerden çay içmeden gitmesine izin vermiyor genç savaşçılar… Doyum olmuyor sohbetine, güler yüzüne… Her ne iş olursa olsun, Xalo, orada ilk bulunan oluyor… Bir bakıyorsunuz, akşam ateşi için odun kırıyor, bir bakmışsınız , cephenin Xalo’su ocak başında arkadaşlarına yemek hazırlıyor.

OĞULLARI DA ONUNLA

Cephenin Xalo’su Xebat Amed, okuyucularımız için Derazor cephesinden sesleniyor:

"Adım Xebat Amed, dört yıldır YPG'de ambulans şoförlüğü yapıyorum. İlk katıldığım hamle Serêkaniyê etrafındaki hamlelerden; Nustel hamlesi, Çiyayê Kezvana hamlesi. Ondan sonra bu dört yıl boyunca hamleden hamleye ilerledik. En son Reqa hamlesi ve şimdi de Cizre'nin Fırtınası hamlesindeyiz. 

Ailede biz beş kişi YPG'de yer alıyoruz. Benim iki oğlum da  yine benimle aynı çalışmada yer alıyor. Biri hastane çalışanıdır, diğeri de şehitleri taşıyan morg aracının şoförü. O da hamlelere katılıyor. Ben hamleye geldiğimde o eve gidiyor. O geldiğinde ben gidiyorum.

'DEVRİM İÇİN HERKESİN YAPACAK BİR ŞEYİ VARDIR'

Biz uzun zamandır Kürt Özgürlük Mücadelesi'nde yer alıyoruz. Rojava Devrimi başladığı zaman biz de devrimin içinde yerimizi aldık. Arkadaşlar bana, “yaşın büyük, olmaz” dediler. Ben de 'Katılacağım. Üzerimize ne düşerse onu yapacağız. Her insan elinden ne gelirse, yaparsa devrim için iyidir. Birileri gidecek, ben gidemeyeceğim; olmaz. Her insan gücünün yettiği kadar çalışabilir. Bu devrim içindir. Devrim hepimiz içindir. Sadece bazıları için ya da bir iki aile için değildir' dedim.

'ZORU AŞIYORUZ'

Elbette zorluklar vardır. Biz de bazı zorluklar yaşadık. Ama bizim için en zor olan, en kolay olandır aynı zamanda. Hamlelerde biz daha çok Reqa'da zorlandık. Yolları çok kötüydü. Arazilerde yağmur vardı, soğuktu o zaman, zorlandık. Fakat bizim için bunlar da normaldi. Biz zorlukları sorun edersek, o zaman ne ilerleyebiliriz, ne de başarabiliriz. 

Bizim elimizdeki ambulanslar bunlardır. Buranın arazisi ve koşullarına göre ancak bu araçlar dayanabilir. Yaralılar için daha güvenli, elimizdeki araçlar bunlardır. Arazi çok fazla, yollar kötü, yine yolların çoğu mayınlıdır. Bu yüzden mecbur daha çok araziyi kullanmak zorundayız. Bu arazilere de ancak bu arabalar dayanabiliyor. 

'YOKTAN VAR ETTİK'

Benim aklımda kalan hamle Mustesal hamlesidir. Bir keresinde yaralıları almak için gitmiştik. Heva adında bir köye ulaştık. Mevzilerdeydik. Yağmur da yağıyordu. Saat sabahın dört, dört buçuğunda çeteler o noktaya saldırdılar. Arkadaşlar karşılık verdi. Onlardan bazılarını öldürdüler, bazıları kaçtı. O anlar her zaman aklımdadır. 

Bazen ağır yaralıları taşıdığımız zamanlar çok defa oldu. Çöl hamlelerinde en çok ağır yaralananlar da, savaşçılara mevzi yapan dozer şoförleridir. Bir keresinde bizim iki dozer şoförü çok kötü yaralanmıştı. Ve yaraları da çok ağırdı. Biz onları ulaştırabileceğimizi gerçekten sanmıyorduk. Yol da çok uzundu. Onları ulaştırana kadar gerçekten çok zorlandık. Ama onları ulaştırdık ve ikisi de kurtuldular. 

'SONUNA KADAR BU İŞİ YAPACAĞIM'

Elbette kurtaramadığımız, ya da arabamızda şehit düşenler de oluyor. O zaman benim için dünya gözümde kapkara oluyor. O esnada kendimi ve arabamı parçalamak istiyorum. Kendi kendime diyorum, 'ben bu yaralıyı kurtaramadım. Görevimi yerine getiremedim. Büyük bir hata yaptım' diyorum kendime. Elbette hata bizim değil. Çünkü yarası ağırdır ve şehit düşüyor. Bunu bilmeme rağmen yine de ben kendi kendimi suçluyorum. 

Ben tüm arkadaşlarıma başarılar diliyorum. Her zaman ambulansımla birlikte olacağım. Arkadaşlarım da demesinler 'Xalo ihtiyardır.' Ben sonuna kadar bu işi yapacağım."