Güney Sudan’da hastalıklar da savaş kadar ölümcül

Güney Sudan’da son altı yılda 400 bine yakın kişi savaşta hayatını kaybetti. Bunların yarısı doğrudan şiddetin kurbanı olsalar da, diğer yarısı savaşların zararları kapsamında değerlendirilen tedaviye erişim imkanlarının olmayışından kaynaklandı.

Güney Sudan’dan bahsedildiğinde sıklıkla, savaş görüntüleri, tecavüzler, zorla göçertmeler akla geliyor. Ülkede 2013 yılında siyasi rekabetin ateşlediği bir iç savaş başladı

Ülke sakinleri, bugün en büyük tehlikeyi genellikle bir doktora erişimin olmayışı ile açıklıyor.

London School of Hygiene and Tropical Medicine (LSHTM) tarafından 2018’de yayınlanan bir araştırmaya göre altı yılda savaş nedeniyle 400 bine yakın kişi hayatını kaybetti. Bunların yarısı, doğrudan şiddetin kurbanı oldu. Diğer yarısı hastalıklarla bağlantılı ve tedaviye erişim imkanlarının olmayışı ile açıklanıyor. Bu ikincil derecedeki zararlar da savaşın yol açtığı ortamdan kaynaklı olarak değerlendiriliyor.

Nyachoat’ta küçük bir klinikte faaliyet yürüten Uluslararası Kızılhaç Komitesi, ölümlerin yüzde 70’inin başta sıtma, ishal ve nefes yolu enfeksiyonları olmak üzere hastalıklardan dolayı yaşanıyor. Teorik olarak bu hastalıkların yol açtığı ölümler, “önlenebilir ölümler” kapsamında yer alıyor.

Ancak, Güney Sudan’ın alt yapısı çok az gelişmiş durumda. Ülke onlarca yıl kalkınmadan uzak bırakıldı. 2011’de bağımsızlığını ilan ettikten kısa bir süre sonra, 2013’ten itibaren iç savaş başladı. Diğer bir çok sektör gibi sağlık sektörü de uluslararası örgütlerin desteğine bağımlı durumda.

Güney Sudan aynı zamanda sivil toplum örgütleri açısından da dünyanın en tehlikeli ülkeleri arasında yer alıyor. BM’nin verilerine göre, son beş yılda sivil toplum örgütlerine çalışan 100 kişi öldü. Onlarca örgüt de ülkeyi terk etmek zorunda kaldı.

Kızılhaç Komitesi, özellikle Sudan ile Etiyoypa sınırındaki Yukarı Nil bölgesinde şiddet olaylarının etkisinin büyük olduğunu belirtiyor. 2017 yılında güvenlik güçleri Pagak kentini muhalif grupların elinden almak için büyük bir operasyon başlattığında, bu bölge ağır bir yıkım yaşadı.

Eylül 2018’de iktidar ile rakipleri arasındaki barış anlaşması, güvenlik durumunda bazı iyileşmelere yol açsa da halen bazı bölgelere erişimde zorluk yaşandığı bildiriliyor. Güney Sudan ayrıca, çocuk ölümlerinin de en yüksek olduğu dünya ülkesi olarak dikkat çekiyor.