GÖRÜNTÜLÜ

HPG gerillası Sîdar Serhed şehadete ulaştı

Gerilla Sîdar Serhed’in (Turan Derdiyok) şehadete ulaştığını belirten HPG, “halkımıza karşı geliştirilen tüm saldırılara karşı fedaice savaşarak devrimci görevlerini yerine getirdi” dedi.

ŞEHİT AÇIKLAMA

HPG Basın İrtibat Merkezi, şehit gerillaya ilişkin şunları belirtti:

“Sîdar Serhed yoldaşımız 2024 yılının Ocak ayında Şehîd Delîl Batı Zap Bölgesi’nde düşmana girilen çatışmada şehadete ulaşarak ölümsüzler kervanına katıldı.

Serhed halkımızın yetiştirdiği değerli militan Sîdar yoldaşımız, büyük bir iddia ve kararlılıkla yer aldığı özgürlük mücadelesinde emeği ve fedakarlığı ile örnek bir Apocu militan oldu. Amed’den başladığı özgürlük yürüyüşünü Rojava’da sürdüren yoldaşımız, burada halkımıza karşı geliştirilen tüm saldırılara karşı fedaice savaşarak devrimci görevlerini yerine getirdi. Ardından yüzünü çocukluk tutkusu olan Kurdistan dağlarına dönen yoldaşımız, fedaice katılımını zirveye taşıdı. Kendisini Rêber Apo ile tanıdığını belirten yoldaşımız, Önderlik gerçekliğinde derinleşmek ve şehit yoldaşlarımıza layık olabilmek için an be an mücadelesini büyütme çabasında oldu.

Doğal, sade ve mütevazı kişiliği ile tüm yoldaşlarının yüreğinde yer edinen Sîdar yoldaşımızın bizlere devrettiği özgürlük mücadelesini onun şahsında tüm kahraman şehitlerimize layık olmanın bilinciyle zafere taşıyacağımızın sözünü yineliyoruz. Bu temelde Sîdar yoldaşımızın değerli ailesine, yurtsever Serhed halkına ve tüm yurtsever Kurdistan halkımıza başsağlığı diliyoruz.

Sîdar Serhed yoldaşımızın kimlik bilgileri şöyledir:

Kod Adı: Sîdar Serhed
Adı Soyadı: Turan Derdiyok
Doğum Yeri: Erzirom
Anne – Baba Adı: Xatûn – Hasan
Şehadet Tarihi ve Yeri: Ocak 2024 / Medya Savunma Alanları

 

Sîdar yoldaşımız Erzirom’um Qereçoban ilçesinde yurtsever bir ailede dünyaya geldi. Kadim Celalî aşiretine mensup bir ailede dünyaya gelmesi nedeniyle Kürt kültür ve geleneklerine bağlı bir şekilde büyüdü. Türk devlet okullarında bir süre okuyan yoldaşımız daha sonra birer asimilasyon merkezi olan bu okulların kendisine verebileceği bir şeyin olmadığını düşünerek okulu bıraktı. Ardından ailesinin geçimine katkıda bulunmak için çobanlık yapmaya başlayan Sîdar yoldaşımız böylece küçük yaşta sorumluluk almaya başladı. Yaptığı işin hakkını vermesini bilen yoldaşımız, çobanlıkta büyük tecrübeler kazandı. Aynı zamanda emek olgusuyla da tanışan yoldaşımız, emek verdikçe adeta özgürleştiğini hissetti. Bunun için tüm yaşamı boyunca emek vermeyi ve çalışmayı ilke edindi. Sömürgeci Türk devletinin gerçekliğini küçük yaşlarda anlamaya başlayan Sîdar yoldaşımız, okulda düşmanın soykırımcı karakterini daha fazla bilince çıkardı. Bu nedenle Türk devletine karşı belli bir tepkisi olan yoldaşımız, daha sonra ailesi ile birlikte gittiği İstanbul’da Türk devletinin Kürt halkına yönelik düşmanca politikasını daha derinlikli anladı. Türk devletinin halkımıza karşı siyasi, toplumsal ve ekonomik olarak sürekli saldırı halinde olduğunu anlayan yoldaşımız, bu düşman gerçekliğine karşı arayışlara girdi. Küçük yaşta gerillanın Kurdistan dağlarında yürüttüğü mücadeleden haberdar olan yoldaşımız, her zaman gerillaya dönük büyük bir sempati besledi. Hatta gerillayı çocukluk kahramanı yaparak ulaşılması gereken bir hedef olarak belirledi. Türk devletine karşı mücadele arayışlarına girdiği bir süreçte çocukluk kahramanı olan gerillanın halkımıza karşı gelişen saldırılara fedaice cevap vermesi Sîdar yoldaşımızın mücadele doğrultusunu da belirlemiş oldu. Özellikle Türk devletinin açık desteğini alan DAİŞ çetelerinin Rojava ve Şengal’de halkımıza karşı soykırım saldırıları düzenlemesi Sîdar yoldaşımız için sözün bittiği an oldu. Bu temelde yüzünü Kurdistan dağlarına dönen yoldaşımız Amed’den gerilla saflarına katıldı.

Amed alanında kısa bir süre kalıp askeri eğitim alan Sîdar yoldaşımız, gerilla savaş taktikleri konusunda belli bir tecrübe kazandı. Gerillacılığa adım attığı ilk andan itibaren emekçi ve fedakar özelliğiyle öne çıkan yoldaşımız tüm yoldaşlarının saygısını kazanmayı başardı. Rojava Özgürlük Devrimi’ne yönelik gelişen saldırılara ve halkımıza karşı yapılan katliamlara karşı Apocu bir militan olarak cevap olması gerektiğinin bilincinde olan Sîdar yoldaşımız, bu sefer yüzünü Rojava alanına dönerek buradaki direnişe dahil oldu.

Rojava’daki sıcak savaş sürecine aktif bir katılım sağlamak için kısa süreli bir eğitim alan Sîdar yoldaşımız, daha sonra savaşın yoğun olduğu cephelere geçti. İlk olarak Kobanê hattında mücadeleye katılan yoldaşımız, burada gelişen çete saldırılarına karşı anında cevap olmayı bildi. Neredeyse her gün gelişen çete saldırılarına karşı belli bir tecrübe kazanan yoldaşımız, istekli ve moralli katılımı ile tüm yoldaşlarına güç kaynağı oldu. Böylece hem çete saldırılarının boşa çıkarılmasında hem de çetelere karşı etkili eylem yapılmasında büyük emekleri oldu. Daha sonra hareketli birliklere geçen yoldaşımız, neredeyse gelişen tüm hamlesel süreçlerde yer aldı. Reqa, Tişrîn ve Dêrazor’da DAİŞ çetelerine karşı savaşan Sîdar yoldaşımız, çetelerin halkımız için artık ciddi bir tehdit olmaktan çıkmasında önemli bir emeğin sahibi oldu. Çetelere son darbenin vurulduğu Dêrazor’da yaralanan Sîdar yoldaşımız, iradeli ve özgürlüğe tutkulu yüreği sayesinde kısa sürede toparlanmayı başararak tekrardan aktif mücadeleye dahil oldu. Sîdar yoldaşımız, DAİŞ çetelerinin yenilgiye uğratılmasından sonra halkımızın yeminli düşmanı olan sömürgeci soykırımcı Türk devletinin Rojava’ya yönelik saldırılarına karşı geliştirilen direnişte de yer aldı. Efrîn ve Serêkaniyê’de gelişen direnişlerde yer alan yoldaşımız, cesaretle ve fedaice savaşarak Türk devletine ağır darbelerin vurulmasında önemli roller oynadı. Rojava’da kaldığı süreç içerisinde kendisini birçok branşta uzmanlaştırma imkanı bulan Sîdar yoldaşımız, önemli bir askeri tecrübenin de sahibi oldu. Aynı zamanda kendisini an be an eğiterek yaşamdaki duruşunu korumayı başaran yoldaşımız, örnek bir Apocu militan olmayı başardı. Rojava alanındaki görevini yerine getirdiğini düşünen Sîdar yoldaşımız, tekrar yüzünü özlemini duyduğu dağlara dönmeye karar verdi. Özellikle Türk devletinin halkımıza ve Hareketimize yönelik birçok alanda soykırım saldırıları geliştirmesi yoldaşımızın bu kararlılığa ulaşmasını sağladı. Düşmana duyduğu derin öfkesini çocukluk hayali olan gerilla ile yeniden buluşarak eyleme dönüştürmek isteyen Sîdar yoldaşımız büyük bir heyecanla Medya Savunma Alanları’na ulaştı.

Dağlara geldikten sonra tarihi bir direnişin yaşandığı Şehîd Delîl Batı Zap Bölgesi’ne geçen Sîdar yoldaşımız, buradaki direniş sürecine dahil oldu. Askeri anlamda tecrübeli olan yoldaşımız kısa sürede tünel ve yarı hareketli gerilla savaş taktiklerini öğrendi. Uzun bir süredir düşmanın tüm insanlık dışı saldırılarına direnen ve düşmana ağır darbeler vuran yoldaşlarıyla aynı mevzilerde savaşmayı kendisi için şans ve onur sayan Sîdar yoldaşımız, yoldaşlarının bu mücadele temposuna ulaşmak için büyük emek harcadı ve tereddütsüz bir katılımın sahibi oldu. İşgalcilere karşı geliştirilen birçok eylemde en önde olan Sîdar yoldaşımız, yüreğindeki öfkesini bu eylemlere yansıtarak darbe üstüne darbe vurdu. En olmaz denilen, başarılamaz sanılan birçok sürpriz eylemde yer alarak hem düşmana ağır darbeler vurdu hem de Rêber Apo’nun “En büyük teknik insandır” belirlemesini şahsında bir kez daha doğrulamayı başardı. Yer aldığı her eyleme yüksek cesaretiyle fedaice katılmayı esas alan Sîdar yoldaşımız, tıpkı öncülleri Doğa, Ciwan, Andok, Welat, Hüseyin, Şahin ve Serxwebûnlar gibi hakikat yolculuğunun hakkını vermek için bir an bile tereddüt etmeden düşmanın üzerine yürüdü. Düşmana vurduğu her darbeyle yılların intikamını aldığını bilen yoldaşımız, yüreği özgürlük için çarpan halkımızın sesi olmayı başardı.

2024 yılının Ocak ayında düşmanla girdiği çatışmada şehadete ulaşan Sîdar yoldaşımızın büyük emek ve çabalarla geliştirdiği özgürlük mücadelesini mutlaka zafere taşıyacağımızın ve amaçlarını başaracağımızın sözünü bir kez daha yineliyoruz.”