Yerlerinden edilen insanların sayısı rekor düzeye ulaştı

Ülke içinde yaşanan çatışmalar ve doğal felaketler nedeniyle yerlerinden edilen insanların sayısı rekor düzeye ulaştı.

İç Göç İzleme Merkezi (IDMC) ve Norveç Mülteci Konseyi tarafından hazırlanan Ülke İçi Yerinden Edilmişlik Küresel Raporuna göre 2018 yılında 41 milyonun üzerinde insan kendi ülkelerinde mülteci konumuna düştü.

Rapora göre sadece geçtiğimiz yıl 28 milyon kişi yerlerinden olurken bunların yüzde 60’ını doğal felaketlerden etkilenenler yüzde 40’ını ise çatışmalardan kaçan kesimler oluşturdu.

YERLERİNDEN EDİLENLERİN SORUNLARI ÇÖZÜLMÜYOR

IDMC direktörü Alexandra Bilak rapor konusunda yaptığı açıklamada bu seneki raporun yerlerinden edilen insanların acil ihtiyaçlarını ortaya koyduğunu belirterek ortaya konan verilerin dünya liderlerine yönelik bir uyarı olduğunu dile getirdi.

Ülke içinde yerlerinden edilmiş olan insanların başka bir ülkeye geçmedikleri için uluslararası kamuoyunun gündemine hak ettiği şekilde gelmediğini de ifade eden Bilak, bu kişilerin mağduriyetlerinin etkisiz yerel hükümetler ve yetersiz uluslararası diplomasi nedeniyle giderilemediğini söyledi.

Raporda yerlerinden olan 41 milyon kişinin çok büyük çoğunluğunun yerleşim sorunlarının kalıcı bir şekilde çözülemediği ifade edildi.

GÖÇLERİN BÜYÜK BÖLÜMÜ ŞEHİRLERE

Rapor ayrıca yerlerinden edilmiş insanların yeni kentsel sorunlara neden olduğunu, savaş ve doğal felaketlerden etkilenen kişilerin ağırlıkla büyük şehirlere doğru göç hareketi yaptığını ortaya koydu.

IDMC’nin verilerine göre küresel alanda her sene 17.8 milyon insanın yaşadığı alanlar sel tehdidi altında bulunuyor. Kuruluş bu alanlardaki imar ve yerleşim sorunlarının çözülmesi için hükümetlerin acilen harekete geçmesi gerektiğini ifade ediyor.

KÜRESEL YARDIM YETERSİZ

Durum böyle iken küresel alanda uluslararası yardım fonlarının sadece 0.4’ü ülke içinde yerlerinden olan insanlara yardım amacıyla kullanılıyor. Rapora göre bu yardım oranı sorunu hafifletebilecek bir potansiyelden dahi uzak.

IDMC’den Bina Desai’ye göre yerel hükümetler için yerlerinden edilmiş insanlara yardım konusu genelde politik bir ihtiva barındırıyor. Hükümetler eğer siyasi-politik bir çıkar görüyorsa yardım için kolları sıvıyor. Aksi takdirde yardım inisiyatiflerinin gelişmesine dahi izin vermiyor.

Geçtiğimiz ay İran’da yaşanan sel felaketinden etkilenen Doğu Kürdistanlılara yapılmak istenen uluslararası yardımların engellenmesi bunun bir örneği.

Yine Kuzey Suriye ve Rojava’da bulunan çok sayıda mülteci kampı da uluslararası yardım alamıyor. Bu bölgelerdeki yerel güçler mültecilerin ihtiyaçlarını karşılama konusunda adeta kaderine terk edilmiş durumda.