GÖRÜNTÜLÜ

Özgürlük gerillaları: Önderliğin çağrısını esas alıyoruz

Silahları imha etme töreni öncesi düşüncelerini dile getiren Barış ve Demokratik Toplum Grubu üyelerinden Canfeda Bahoz, Şiyar Dersim ve Bengîn Ronahî, Önderlik çağrısını esas alarak yola çıktıklarını söyledi.

BARIŞ VE DEMOKRATİK TOPLUM GRUBU

Önder Apo’nun çağrısı ile Kürdistan Özgürlük Gerillası Başûr’un Raperin bölgesinde bulunan Casene şikeftinin önünde Barış ve Demokratik Toplum Grubu üyelerinin silah yakma töreni gerçekleştirdi.  Silah yakma törenine katılan özgürlük gerillalarından Canfeda Bahoz, Şiyar Dersim, Bengîn Ronahî tarihi eylem öncesi değerlendirmelerde bulundu.

Eylem öncesi hazırlık sürecinde oldukça heyecanlı olan gerilla grubu, böylesi tarihi bir eylemde yer almanın kendileri için büyük bir şans ve mutluluk olduğunu vurguladı. Barış ve Demokratik Toplum Grubu üyelerinden Canfeda Bahoz, Şiyar Dersim ve Bengîn Ronahî silahları imha etme töreni öncesi duygu ve düşüncelerini ANF’ye anlattı.

Canfeda Bahoz: Şuan tarihi ve büyük bir eylemin hazırlığını yapıyoruz. Bu eylemimiz hem uluslararası alanda, hem de devletler arasında büyük bir şok yaratmış durumda. Kimse PKK’nin böyle büyük adımlar atarak Önderliğe cevap vereceğini umut etmiyordu. 27 Şubat’ta Önderliğin yaptığı açıklama uluslararası alanda da, devlette de özel savaş politikaları çerçevesinde tartışmalar yapıldı. İşte Önderleri çağrı yaptı ama PKK bu çağrıya uyacak mı ya da Önderliğin PKK üzerindeki gücü hala güçlü gibi tartışmalar yürüttüler. İçeriği boş tartışmalardı. Ama özellikle PKK Kongresi ardından alınan silah bırakma kararıyla Kürdistan Özgürlük Hareketi ilk kuruluşundan bu yana nasıl ki Önderlik ve şehitler partisi ise sonuna kadar da öyle olacağını ispat etti.

Bizler şuan Önderliğin çağrısı üzerine eyleme gidiyoruz. Tabi ki heyecanlıyız, moralliyiz, evet silah bırakma konusu ilk başta duygusal bir atmosfer yarattı ama yoğunlaştıktan sonra, Önderliğin manifestosunu okuduktan sonra bu eylemin halkımıza ne kadar kazanım sağlayacağının, Önderliğimizin elini ne kadar güçlendireceğinin farkına vardığımızda o coşku ve heyecanı yaşıyoruz. Çünkü arkadaşlar da bize bunu söyledi; siz direk Önderliğin çağrısına bağlı kalıyorsunuz. Örgütün bize böyle bir şans tanımasından dolayı da çok mutluyuz. Çünkü gerçekten çok büyük ve tarihi bir eylemdir. Belki üzerine günlerce, aylarca, yıllarca konuşulacak ve tarihte yerini alacak bir eylemdir. 11 Temmuz Kürdistan ve dünya tarihine geçecektir. Çünkü kimse böyle bir şey olacağını beklemiyordu. İşgalcilere de büyük bir sürpriz oldu. Bundan sonra devlet ne yapacak o bizim için önemli.

Çünkü Devlet Bahçeli Meclisin açıldığı gün DEM Partililerle selamlaştığında, ‘Kürt ve Türk kardeşliğini yeniden inşa etmek istiyoruz, Malazgirt ruhunu yeniden yaşatmak istiyoruz’ dedi. Bu yüzden bundan sonra devletin ne yapacağı bizim için önemlidir. Hukuksal olarak kanunlar düzenlenecek mi düzenlenmeyecek mi bu bizim için mühimdir. Madem kardeşlikten bahsediyorlar, kardeşim hangi haklara sahipse ben de o haklara sahip olmalıyım. Bu kardeşim bana zulmedecek, kendisini dayatacak, soykırım yapacak, katliam yapacak o zaman o kardeşliği tartışırız. Eğer Devlet Bahçeli, Türk devleti samimi ve dürüst ise PKK’nin tarihi adımına, Rêber Apo’nun tarihi çağrısına karşılık bir adım atmak zorundalar. Devlet Bahçeli’nin hakları ne ise bir Kürdün hakları da o olmalı.

Nasıl ki bir Türk her yerde özgür bir şekilde anadilini konuşabiliyorsa, eğitim görüyorsa, Kürt çocukları da anadilini konuşabilmeli, öğrenmeli, eğitimini görmelidir. Eğitim, kültür, yaşamın tüm alanlarında Kürt halkının hakları tanınmalı yoksa biz bu adımı attıktan sonra devlet bizi, Önderliğimizi oyalamaya çalışırsa o zaman kendileri çok büyük kaybedeler. Başta da söylediğim gibi bu eylemde yer aldığımdan dolayı, Rêber Apo’nun çağrısını yerine getirdiğimizden dolayı çok mutluyum. Şimdiden eylem grubunda yer alan arkadaşlara, grupta yer almayıp bugüne kadar grubun hazırlığını yapan, emek veren tüm arkadaşlara başarılar dileriz. Bijî Serok Apo.

PKK VE ÖNDER APO KÜRDİSTAN TARİHİNİN SON 50 YILINA DAMGASINI VURDU

Şiyar Dersim: Canfeda arkadaş da belirtti; biz normal bir süreçte değiliz, sürecin ağırlığını, hassasiyetini, önemini kavramış durumdayız. Önderliğin ulaştığı derinlik, Önderliğin ulaştığı çözümlemeler, tarih bilinci anlamındaki yeni çözümlemeleri, yeni görüşleri temelinde belki hala kendimizi tam olarak derinleştirmiş değiliz ama şunun farkındayız; binlerce yıllık Kürdistan tarihinde, PKK, Apocu Önderlik Kürdistan tarihinin son 50 yılına damgasını vurdu bu kesindir. Bunu dost da, düşman da kabul ediyoruz. Bunu kimse değiştiremez, farklı da yorumlayamaz. Çünkü dünyanın gözü önünde cereyan etmiş her şey. 50 yılda yaşananlara ilişkin elbette daha çok derinleşeceğiz, baş aşağı giden Kürt tarihinin tersine nasıl döndüğünü, inkar edilen Kürt varlığının varlık düzeyine nasıl geldiğini her zaman farklı güçlerin askeri olmuş, farklı kesimlere hizmet etmiş bir toplum, bir halk nasıl kendisi için mücadele etme düzeyine geldi? Biz bunların hepsini, bu 50 yıllık mücadelenin kazanımlarını elbette çok yoğun değerlendireceğiz, daha fazla anlamaya çalışacağız. Bizler bunu anlamaya çalışırken, toplumumuza, kadınlara, gençlere aktarma gibi bir görevimiz var. Çünkü son 50 yılda yaşananlar binlerce yıllık Kürdistan tarihinde, Kürt toplumunda yaşanmamış olaylardır.

Bir zihniyet değişim-dönüşümü gerçekleşti. Kadın özgürlük mücadelesi gelişti, kadın özgürlük devrimi gelişti. Kadın öncülüğünde bir devrim yaşandı. Şuanda dünyada tüm ezilen toplumlara ilham veren Kürdistan’da, Ortadoğu’da yürütülen kadın özgürlük mücadelesidir. Önderlik önümüze bir görev koydu. Görev pratikte yapılması gereken işler anlamına geliyor. Ama bu sıradan bir görev değil. Elbette bu olağanüstü bir süreç, olağanüstü bir görevdir. Önderliğin önümüze koyduğu görevleri, pratikte başarmanın anlayışı ve zihniyetini oluştura oluştura yapıyoruz. Duygusal yaklaşımlarla, ani yaklaşımlarla, reflekslerle yaklaşım gibi bir durum yok. Tamamen Önderlik anlayışı, Önderlik bilinci temelinde kendimizi eğiterek, yoğunlaşarak önümüzdeki görevleri zaferle taşlandırma gibi bir durumumuz var. Çünkü sonuçta bu topluma öncülük yapmak isteyen militan olma iddiasıyla yola çıkan bir gerilla hareketiyiz. Gerilla bir yaşam biçimidir, şehirde oluruz, ovada oluruz, dağda oluruz, farklı bir çalışma alanında oluruz ama bu yaşam tarzını nereye gidersek gidelim Önderliğin oluşturduğu bu gerillaca yaşamaya, 24 saat gerillacılığa devam edeceğiz.

Elbette tarihi görevlerimiz var ve bu görevlerimizi başaracağız. Özet olarak; ulusal kurtuluş mücadeleleri ile ulusal kurtuluş savaşı stratejisiyle Kürt sorunu çözülmeyecek. Önderlik de diyor ki; ulusal kurtuluş stratejisi yerine demokratik siyasal mücadele stratejisini uygulayacağız. Bu şu anlama geliyor; var olan Kürt sorunu 50 yıllık savaş ve çatışma boyutunun siyasal ve hukuki zemine taşınması anlamına geliyor. Önderliğin, devrimci zihniyetler, toplumların, halkların, ezilenlerin lehine sosyalist bir anlayış kendi sorunlarını, toplumları, halkları nasıl özgürlüğe ulaştıracak biçimindeki stratejisi gerçektir, Önderliğin şuanda manifesto olarak bize ulaştırdığı düşüncelerinin hepsi tüm ezilenlerin nasıl özgürlüğe ulaşabileceğinin perspektifidir, dünya demokrasi hareketinin pratikte gerçekleşmesinin bir reçetesidir. Tüm dünya sosyalistleri, tüm dünya devrimcileri, tüm ezilen insanlar için büyük bir umut açığa çıkmıştır. Önderliğin manifestosu dünya demokrasi hareketinin bir manifestosudur, sadece Kürdistan ve Ortadoğu ile sınırlı değil.

GENÇLİK BU SÜRECE ÖNCÜLÜK ETMELİ

Dünya devrimcileri elbette bu manifestodan yararlanacaklardır. Onlar da anlayama çalışacaklardır çünkü onlar da bir arayış içerisindedir. Öncülük yine Kürdistan özgürlük mücadelesinin zihniyeti temelinde toplumun kendisini örgütlemesi anlamına geliyor. Önderliğin perspektifi temelinde örgütlenin, örgütleyin. Özellikle Kürdistan gençliği örgütleyin, örgütlenin. Kürdistan gençliğinin elbette burada önemli bir rolü var, kadın özgürlük mücadelesinin büyük bir rolü var. Özellikle son 10 yıl içerisinde rüştünü ispatladılar, Kürdistan gençliği rüştünü ispatladı. Mesela gerilla mücadelesinin son 10 yılda yenilmez bir noktaya gelmesinin belirleyicisi Apocu Önderlik çizgisi temelinde Kürt gençliğinin yürüttüğü mücadeledir. NATO’nun 2. Ordusuyum diye övünenlere karşı 2 kişi 3 ay mevzi tutmuştur, 5 kişi 3 ay, 4 ay mevzi tutmuştur.

Avrupa’daki gençler de bu sürece öncülük yapmalı. Tüm eylem ve etkinliklerde mesela iletişim güçlüdür, gençlik son mevcut tekniği profesyonel düzeyde kullanıyor. İmkanları düzeyinde değerlendirmelidirler, nerede eylem varsa yüzlerce, binlerce kilometre de olsa o eylemlerde yer almalılar. Kendilerini örgütlemeliler, eğitmeliler. Son 40 yıllık gerilla mücadelesindeki şehitlerimizi tanımalı, bu temelde kendilerini eğitmeliler, Önderlik felsefesini, Önderlik ideolojisini zaten eylemsel kılan onlardır. Avrupa’daki gençlik potansiyeli, Bakûr’daki gençlik potansiyeli, Kürdistan’ın 4 parçasındaki gençlik potansiyeli bu sürecin öncüsüdür, paradigmamızın öncüsüdür zaten. Öncü gençliktir, öncü kadın özgürlük mücadelesidir, kadın özgürlük çalışmalarıdır.

Paradigmanın öncüsü olma gereği gençlik bu süreçte üzerine düşen görevleri yerine getirmenin yaklaşımı içerisinde olmalı. Şu anki gençlik üçüncü, dördüncü jenerasyondur, anne-babalarına Avrupa’ya nasıl gittiklerini sorsunlar, nasıl örgütlendiklerini, hangi emeğe dayandığını. Bu emeklere sahip çıksınlar. Kısacası Kürdistan gençliği PKK’nin 40 yıllık, 50 yıllık açığa çıkardığı mirasın sahipleridirler. Kendi miraslarına sahip çıksınlar. Çünkü bu miras onlara devredildi. Şimdi onlar da bu miras temelinde yürümeliler. Başarılar diliyorum.

PKK SADECE BİR İSİM DEĞİL BİR RUHTUR

Canfeda Bahoz: Kürdistan gençliği özellikle de Amed gençliği bir şeyi unutmamalıdır; Önderliğimiz hareketi ilk kurduğunda ‘Genç başladık, genç başaracağız’ dedi. Partimiz için nasıl ki şehitlerin partisi, kadınların partisi diyorsak aynı zamanda gençlerin de partisidir. Amed gençleri isyancı, direnişçi gençlerdir. Özellikle Amed zindanındaki direnişin ardından Amed’de açığa çıkan isyan ve direniş cevherine son döneme kadar da şahitlik ettik. 52 yıllık verilen emek, yaklaşık 40, 50 bin şehidin yarattığı değerlerin muhakkak devamı olacaktır. PKK’yi Önderliğin çağrısı üzerine feshettik ama PKK sadece bir isim değil bir ruhtur, 50 yıldır 3,4 nesil bu ruhla büyüdü. PKK Apocu gençler arasında, Kürdistanlı gençler arasında her zaman canlı olacaktır. Amed gençliğine ve tüm Kürdistan gençlerine çağrımız; kızıl yıldızımız Ali Çiçek’in ruhunu her zaman canlı tutun ki var olan mücadeleyi demokratik ve siyasi yol-yöntemlerle daha güçlü yürütelim. Bunun öncülüğünü gençlik yapacaktır, Amed gençliği yapacaktır. İnanıyoruz ki; Apocu gençlerin verdiği emeklerle, fedakarlıklarla bu noktaya gelen 52 yıllık mücadele bugünden sonra da daha güçlü bir şekilde yürütülecektir. Şehitlerimizin ruhu şad olacaktır.

YENİ BİR MÜCADELE BAŞLIYOR

Bengîn Ronahî: Adım Bengîn Ronahî, Amedliyim. 2024 yılından beri bu hareketin bir kadrosu olarak dağlardayım. Önder Apo, komünalist yoldaşlık hareketi olarak bize selam yolladığında ve yeni bir süreç başlattı. Halkımız, ezilen halklar sürekli direniş halinde, yine gençler, kadınlar, zulme, baskıya karşı büyük bir mücadele sergiliyor, boyun eğmiyor bu vesileyle hepsini selamlıyorum. Bu süreç şüphesiz büyük bir heyecan yaratıyor, aynı zamanda aklımızda da birçok soru işareti var. Ama öncelikle şunu söyleyebilirim; Önderlik silahsız mücadele temelinde bir çağrı yaptı ve bizler de bu çağrıyı esas alarak yola çıkıyoruz. Bu konuda yani silahlarımızı ateşe atıp yakmada kaygılarımız, tereddütlerimiz yok. Çünkü her süreç, her dönem yeni yol ve yöntemleri önümüze koyuyor. Bu süreçte de demokratik siyaset yöntemini ve stratejisini yürüteceğiz. Çünkü dediğimiz gibi PKK Kürt varlığını kabul ettirdi.

PKK’nin amacı Kürtlerin varlığını ispat etmekti bu da şuan tamamlandı. Gelinen aşamada özgürlük kapısından geçmeli ve ona göre mücadele yürütmeliyiz. Şu gaflete de girilmemelidir; işte PKK militanları, kadroları silahlarını yakıp, teslim oluyorlar, artık PKK tasfiye edildi ve mücadeleleri de bitti. Bu şekilde bir gaflet yaşanmasın. Tam tersi daha yeni başlıyoruz. Silahları attığımız alev Kürtlerin tarihini temsil ediyor. Kürtlerin tarihinde ateş Demirci Kawa’dan tutun, PKK tarihinde Mazlumlardan, Zekiyelere, Rahşanlara ve birçok arkadaş söndürülen ateşi yeniden yaktılar ve o ateşte özgürlüğü büyüttüler. Silah yakma da bizim için o anlama geliyor. Bizler gidip silahlarımızı yakacağız ama o ateş sönmeyecektir, daha da gürleşecektir ve düşmanlığa devam eden, inkar-imha siyasetini Kürt halkına, ezilen halklara uygulayan, asimilasyon politikası yürüten zihniyeti de bu ateşte yakacağız.

Demokratik siyaset stratejimiz bu eylemle birlikte sonuç alacaktır. Önderliği ekranda ilk gördüğümüzde yaşadığımız duyguyu hem anlamak, hem de dile getirmek zor. Ama yaşamımdaki en doğru kararın bu harekette yer almak olduğuna, gerilla saflarına katılmak, bu mücadeleyi sürdürmek olduğunu anladım. Acaba yaşamım nasıl sonlanacak diye bir kaygı yaşamıyorsun. Önderlik aydınlık demek ve sonuna kadar arkasından gideriz. Çünkü sürekli sorguluyorsunuz, araştırıyorsunuz, bir hakikat yolcusu oluyorsunuz ve bunun sonu yok. Önderlik bu duygularımızı bir kez daha canlandırdı.

PKK kadınlar için ne yarattı? Kadınlar siyasi alandan, toplumsal alandan, yaşamın her alanında kopartıldığında çaresiz, meta haline getiriliyordu. Çocuk doğurma makinesi, mutfağa sıkıştırılan ve erkeğin ihtiyaçlarını karşılayan bir rolü vardı. Başka bir misyonu yoktu. PKK bunu ortadan kaldırdı, Kürt halkının varlığını da ispatladı, kadınların kendi iradeleriyle yaşamda kendilerini temsil etmelerini de ispatladı. Ama bu kadınların tekrar köle olma, erkeğin hizmetçisi olma ya da meta haline getirilme tehlikesinin olmadığı anlamına gelmiyor. Çünkü bu sadece bireysel özgürlükle olabilecek bir şey değil, ya da sadece bir toplumda, bir ulusta olabilecek bir şey değil. Bunun tüm dünyaya yayılması lazım. Bir insanın hakikat arayışı genç iken başlıyor. Genç kadınlar da bu sorgulamalarını güçlendirmeli, var olan yaşam ve sistem onlara bir şey vermiyor. Kadının iradesizleştirilmesine yönelik tehlikeden ancak Önderliğin fikirleri ve düşünceleriyle kurtulabilirler. Bu yüzden genç kadınlar en çok da bu süreçte katılım sağlamalılar. Barış ve Demokratik Toplumu inşa etme mücadelesinde omuz omuza yer almalılar. Önderliğin fikirlerine, düşüncelerine, ideolojisine katılmalılar.