27 Şubat’ta Barış ve Demokratik Toplum çağrısı yapan Önder Apo, bu sürecin yol haritasını ortaya koyan bir manifesto yazdığını kamuoyuyla paylaşmıştı. Manifestonun giriş bölümü, PKK’nin 12. Kongresi’ne “Politik Rapor” olarak sunulmuş, Kürt Özgürlük Hareketi gerillaları tarafından okunup tartışılmıştı.
Manifestonun tamamlanmış hali kendilerine ulaşan kadın gerillalar, asrın manifestosunu her açıdan anlamak için okumaya ve tartışmaya devam ediyor.
Bu çerçevede, “Barış ve Demokratik Toplum Manifestosu”nu okuyan YJA Star gerillaları Axîn Jêhat ve Faraşîn Amanos, manifesto ile ilgili duygu, düşünce ve kararlılıklarını ajansımız ile paylaştı.
‘MANİFESTO, ÖNDERLİĞİN TECRİDE KARŞI DİRENİŞİNİN SONUCUDUR’
Axîn Jêhat, Önder Apo’nun son savunmasından yıllar sonra yazdığı manifestonun özellikle kadın gerillalarda büyük bir heyecan yarattığını, güç verdiğini ve bu hissin tarifinin zor olduğunu dile getirdi.
Axîn Jêhat, “Manifestonun heyecanıyla daha büyük adımlar atacağız ve öncülük edeceğiz” diye vurguda bulundu.
Manifestoda en dikkat çeken noktanın ise, Önder Apo’nun kadın şahsında inkâr edilen toplumsal değerlerin sahiplenilmesine vurgu yapması olduğuna işaret eden Jêhat, “Önderlik, toplumun özgürlüğünü her zaman kadının özgürlüğüyle birlikte ele alıyor. Toplumun şu an içinde olduğu durum tarihle bağlantılıdır diyor. Kastik katil kavramı da bu tarihsellik içinde tanımlanıyor. Önderlik, avcı kulüplerinin örgütlenerek toplumun değerlerine saldırdığını söylüyor. Kastik katil günümüze kadar geliyor. Belki şekli ve yöntemi değişti ama içerik ile zihniyet hâlâ aynı.” diyerek, manifestodan aldıkları heyecan ile toplumun değerlerinin tekrar canlandırılması ve örgütlendirilmesinde görev ve sorumluluklarını yerine getireceklerini vurguladı.
‘ÖNDERLİK, BİZE HER ZAMANKİNDEN DAHA YAKIN’
Faraşîn Amanos ise, Önder Apo üzerinde yürütülen ağır tecridin amacının, Önder Apo’nun fikirlerinin gerillaya, Kürt halkına ve tüm dünyaya ulaşmasını engellemek olduğunu belirtti.
Amanos, Önder Apo’nun tecrit karşısında yürüttüğü direnişin sonucunda bu manifestoya ulaştıklarını ekledi.
Faraşîn Amanos, manifestoya dair duygularını şöyle dile getirdi: “Manifesto elimize geçtiğinde çok sevindik, cümle cümle tartıştık. Önderliğin ne söylediğini anlamaya çalıştık. Önderliğin her zamankinden daha fazla bize yakın olduğunu hissettik.”
‘NE KADAR ÖRGÜTLÜYSEN O KADAR VARSIN’
Amanos, kadın gerillaların dağa çıkışını köleliğe ve baskıya karşı bir isyan olarak tanımlarken, Önder Apo’nun örgütlülük üzerine yaptığı değerlendirmeyi şu sözlerle ifade etti: “Önderlik, ‘Ne kadar örgütlüysen o kadar varsın’ diyor. Bu, özellikle biz kadınlar için geçerli. Kadınlar olarak kendini örgütleme sorumluluğu en fazla bize düşüyor. Kölelikten kurtuluşumuzun tek yolu, mücadelemiz ve örgütlülüğümüzdür. O irade ve fikir var, varlık da kanıtlandı. Bundan sonra özgürlüğü yaşamak için kadınlar olarak üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirmeliyiz.”
Faraşîn Amanos, son olarak kadınlar ve gençler şahsında toplumun tüm kesimlerine bu süreci sahiplenmeleri çağrısında bulundu: “Barış ve Demokratik Toplum Manifestosu; özgürlükçü insanlar, bu kirli sisteme ve iktidara karşı direnenler, bütün ezilen toplumlar ve bir ışık arayanlar için bir cevap ve mücadele yoludur. Herkes elini taşın altına koymalı ve kendini daha fazla sorumlu hissetmeli. Sosyalist ve demokratik bir Kürdistan’ı ancak hep birlikte inşa edebiliriz. Bu sorumluluk herkese düşüyor.”