Kürdistan dağlarında ortaya çıkan sanat, onlarca yıldır halkların, özellikle de Kürt halkının yüreğinde derin bir anlam ve önem taşıyor. Özgürlük gerillaları tarafından yaratılan müzik, insanın yaşamına dokunuyor, yıllarca dillerden düşmüyor.
Sanatıyla halkın gönlünde yer edinen gruplardan biri de Awazê Çiya. Awazê Çiya üyeleri, yeni albümlerinin hazırlık heyecanını yaşarken duygularını bizimle paylaştı.
Yeni albüm hakkında bilgi veren grubun üyelerinden Tekoşîn Cûdî, “Destana PKK adlı çalışmamızın ardından, halkımıza, özgürlük mücadelesi içinde yer alan, bu büyük ve kapsamlı direnişi büyütmeye çalışan herkese ithaf etmek istediğimiz bir albüm hazırlıyoruz. Özgür dağlardaki alanlarımızda, her koşul ve şartta büyük bir umut, istek ve inançla çalışıyoruz. Bu emeğe katıldıkça direnişe de katılmış oluyoruz, bu direnişi daha da büyütüyoruz ve böylesine zengin bir derya içinde, yeni bir yaşamın ezgisini yaratıyoruz. Biz, halkımızın sesi, rengi ve sanatı olmak istiyoruz. Sosyalist, demokrat, özellikle de bu çağda özgürlük mücadelesi yürüten ve kendini bu mücadeleye adamış insanların yoldaşı olmak istiyoruz. Bu nedenle yeni bir albüm hazırlıyoruz. Albümümüzün içeriği, değerlerimize, direniş şehitlerine, şehitlerin bizlerle paylaştığı maneviyata ve yoldaşlarımızın bıraktığı mirasa dayanmaktadır. Biz bu değerleri sanat ve müzik yoluyla paylaşmak istiyoruz.
Bu temelde, en çok da çağın öncüsüne, özgürlük öncüsüne, demokratik ve özgür toplum öncüsüne, sosyalizm mücadelesi yürüten Rêber Apo’ya adıyoruz bu albümü. Umarım albümümüz dinleyenlerine gönlüne göre olur. Elbette eleştiriler olabilir, olumlu ya da olumsuz değerlendirmeler yapılabilir. Ama sanat kendini ifade etmenin dilidir. Sanat, tarihin anlamını büyütmektir. En güzel tarafı da, insanlığa dair bir şeyler bırakmaktır. Biz de bu dönemde, yaşanan tarihi ve maneviyatı tarihte kalıcı kılmak istiyoruz ki halkımız, özellikle de gençlerimiz, kendi diliyle, kendi sanatı ve kültürüyle yaşamını sürdürsün. Albümümüzde Dimilkî, Soranî ve Kurmancî lehçeleri yer almaktadır. Bu albümdeki çalışmalar, büyük oranda Awazê Çiya'nın eserlerinden oluşuyor. Bu albümden önce de bazı albümlerimiz yayımlandı ve paylaşıldı; bu da devam edecek. Yakında yeni albümümüzü paylaşacağız.
Mücadeleyi, direnişi, değerleri, özgürlüğü, yeni toplumu, sosyalist ve demokratik toplumu; sanat aracılığıyla ve üretimle halkımızla paylaşmak istiyoruz. Yaşanmış tarihi, yürütülen direnişi sanat diliyle anlatmalı, tarihe mal etmeli ve geleceğimizi bunun üzerine kurmalıyız. Herkes de bu konuda sorumluluk almalıdır. Çünkü mücadele, savaş ve direniş sanatsız olmaz. Sanat, tarihi kimliktir” dedi.
ALBÜM İÇİN BÜYÜK BİR EMEK HARCANDI
Awazê Çiya grubunun bir diğer üyesi Seyît Riza Sulbus da yeni albüme ilişkin şunları belirtti: “Bu albüm üzerinde bir süredir çalışıyoruz. 'Destana PKK' çalışmasından sonra sanatsal üretim açısından imkanların çok sınırlı olduğu bir süreçten geçtik. Bazı hazırlıklardan sonra bu çalışmaya başlanıldı. Albümümüz 10 şarkıdan oluşuyor. Albümde genel olarak, şehit yoldaşlar esas alınıyor. Ayrıca gerillanın halkla kurduğu bağ, onlar için değerli olan şeyler ve yüreklerinde taşıdıkları duygu ve düşünceler de dile getiriliyor. Şarkılarda Önderlik mücadelesi de güçlü biçimde yer alıyor. Bu süreçte Rêber Apo çok aktif bir rol oynuyor. Bu bizim için büyük bir onurdur. Bu nedenle albümümüzü Rêber Apo’ya, halkımıza ve tüm alanlarda mücadele eden yoldaşlarımıza da ithaf ediyoruz.
Albümün çalışmaları Şehit Zerdeşt Sanat Atölyesi'nde gerçekleştirildi. Bu sanat atölyesi, dağlarda uzun süredir gerilla sanatının yürütüldüğü önemli bir merkezdir. Bu çalışmada yer alan ekip ve Awazê Çiya üyelerinin tamamı yoğun bir emek harcadı. Aynı zamanda kurumlarımız da güçlü destek sundu. Müzik komünü, Awazê Çiya grubu ve Şehit Zerdeşt Sanat Atölyesi adına tüm arkadaşlara teşekkür ediyoruz. Umuyoruz ki bu albüm, yoldaşlarımızın ve halkımızın gönlüne göre bir albüm olur. Büyük bir heyecanla çok yakında albümümüzü yayımlayacak ve halkımıza ulaştıracağız.”