GÖRÜNTÜLÜ

Tirbespiyê’de yaklaşık 120 bin kişi elektriksiz ve susuz

Tirbespiyê İlçe Meclisi Eşbaşkan Yardımcısı Mizgîn Lezgîn, 120 bin kişinin işgalci Türk devletinin saldırısı nedeniyle elektriksiz ve susuz kaldığını belirtti.

İşgalci Türk devletinin saldırıları nedeniyle Tirbespiyê ilçesinin Maşuk beldesinde 45 köy, Hilwa beldesinde 23 köy, Ebu Ferah beldesinde 63 köy, Til Maruf beldesinde 45 köy ilçeye bağlı Beyazê Biçûk-Mezin, Gir Şêran, Gir Dahol, Ebu Hecara, Girkê Şamo 6 köy olmak üzere toplam 182 köy elektriksiz ve susuz kaldı. Büyük jeneratörleri olan mahallelerde ise günde sadece 5 saat elektrik verilebiliyor. Tirbespiyê’nin ana gaz merkezinin hedef alınması nedeniyle ilçede yakıt da bitmek üzere.


Tirbespiyê ve köylerinde yaşayan yaklaşık 120 bin kişi elektrik ve susuz yaşamını devam ettiriyor. Mazot kıtlığı nedeniyle kısa bir süre sonra jeneratörlerin de devre dışı kalacağı düşünülüyor. Tirbespiyê ilçesindeki 150 okulda eğitim gören 14 bin 700 öğrenci ise eğitim göremiyor.  

Mizgîn Lezgîn, Tirbespiyê’nin Gir Bikêlê köyünden. 4 çocuğu, kardeşi ve eşiyle beraber 7 kişiden oluşan ailesiyle 20 yıldır Tirbespiyê ilçesinde yaşıyor. Tirbespiyê İlçe Meclisi Eşbaşkan Yardımcısı Mizgîn Lezgîn, ilçe ve köy halkının saldırılar nedeniyle yaşadıkları zorlukları ve ilçe meclisi olarak halka sundukları hizmeti anlattı.

13 Ocak’tan bu yana işgalci Türk devletinin Tirbespiyê’nin alt yapısını hedef aldığını belirten Lezgîn, “Tirbespiyê’de yaşayan aileler zorlu günler geçiriyor. İlçeye bağlı köy ve beldelerin tümü şu an elektriksiz kalmış durumda. 13 Ocak’tan bu yana tümden elektrik ve suyumuz kesildi. İlçenin ana gaz, petrol ve elektrik santralleri vuruldu. Şu an gaz bulunmakta fakat ana gaz merkezinin vurulması nedeniyle var olan gazın bitmesi sonucu gazsız da kalacağız. Hedef alınan altyapılar toplumun değerleridir; halkların kurum ve kuruluşlarıdır. Çıkarılan petrol halkın hizmetine sunuluyordu. Halka elektrik ulaştırıyordu; hastanelere, okullara elektrik sağlıyordu. Son saldırılar öncesi 8 saat jeneratör elektriği alırken şu an sadece 5 saat elektriğe ulaşabiliyoruz. Mazot tükenmek üzere. Dolayısıyla bu 5 saatlik elektrikten mahrum kalmaya da çok az kaldı” diyerek ilçenin durumunu aktardı.

ÇOCUKLAR KORKUDAN HASTA DÜŞTÜ

Saldırılardan en fazla çocukların etkilendiğini dile getiren Mizgîn Lezgîn, “İlçedeki birçok çocuk hasta düştü. Hastaneden aldığımız bilgiye göre, en fazla da sarılık hastalığı yaygınlaştı. Doktorlar aşırı korkudan kaynaklı olduğunu belirtti. Saldırılar çocuklarımızı olumsuz etkiledi. Dengeleri bozuldu. Bir bakıyorsun çığlık atıyorlar, bir bakıyorsun normal bir seste bile paniğe kapılıyorlar. Saldırı öncesi çocuklarımızın uyuma odaları farklıydı; şimdi ise aynı odada beraber kalmak zorundayız çünkü yalnız yatmaya korkuyorlar. Hangi dakika vurulacağı, hangi dakika bombardıman sesi geleceği belli değil. Çocuklarımızı kucaklarımıza alarak uyutuyoruz. Saldırılar dursa bile çocuklarımız gerçekleşen saldırılardan çok etkilendi. Son günlerde artık okula da gidemiyorlar. Eğitim ve öğrenim hayatı da durdu. Çocuklarımızın geleceği ellerinden alınıyor” diye belirtti.

Halkın önceden kendi imkanlarıyla açtıkları su kuyularından yararlandıklarını belirten Lezgîn, “Halk tarafından açılan su kuyuları ve Halk Belediyesinin hizmeti olmazsa bir damla suya bile ulaşamayız. Tabii bu su da ilçede yaşayanların dörtte birine yetmiyor. İlçe hem büyük hem de yüzlerce köy ilçeye bağlı. Halk Belediyesi de bir yere kadar hizmet sunabilir” diyerek Özerk Yönetim'e uygulanan ambargoya dikkat çekti.

İLÇE MECLİSİ HALKIN YANINDA

İlçe meclisi olarak halkın yaralarını sarmak için seferber olduklarını kaydeden Lezgîn, “2023’ün aralık ayında elektrik santralleri, petrol sahaları hedef alındı. Bu saldırı nedeniyle Aliya tarafına düşen 20’den fazla köyde elektrik ve su kesintisi yaşandı. Bir hafta önce elektrik ve suyu az da olsa onardık fakat son saldırılarla tekrar başa sardık. Meclis olarak imkanlarımızla bu köylerde yaşanan elektrik sorununu çözdük ve köye üç saat elektrik aktarabildik. Böylece su ihtiyaçlarını giderebiliyorlardı. İmkanlarımızdan kaynaklı tahribatı onarmak uzun sürdü, köy halkımız oldukça zorlandı; tam ışığı görmüşken yine karanlıkta kaldılar” ifadelerini kullanarak ilçe meclisi olarak imkanlar doğrultusunda halka hizmet etmekten geri kalmayacaklarını dile getirdi.

‘ŞAM HÜKÜMETİ SALDIRILARA TEPKİ GÖSTERMELİ’

Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi Bölgesi’ne dönük kirli savaş politikasının yürütüldüğüne de dikkat çeken Mizgîn Lezgîn, “Türk devleti, Gazze’de katledilen çocuklara gözyaşı dökerken bölgedeki çocukları öldürmek için bomba yağdırıyor. Gazze’de hastaneler vurulunca kınıyor; Kuzey ve Doğu Suriye’de hastaneleri, kısacası hizmet yerlerini vuruyor. Ahlaksızca bir savaş yürütüyor” diyerek Şam hükümetini de şu şekilde eleştirdi: “Suriye toprak bütünlüğünden yanayım, diyor. Kuzey ve Doğu Suriye, Suriye’ye bağlı değil mi? Şu ana kadar ne bir tepki, ne bir kınama ne de saldırıları durdurma çağrısı yaptı.”

‘DEVLETLERE BEL BAĞLAMIYORUZ, UMUDUMUZ HALKLARIN DİRENİŞİNDE’

Dünyanın sessizliğinin, Kuzey ve Doğu Suriye’de yaşayan halkları ölüme terk etmek anlamında geldiğini söyleyen Lezgîn, konuşmasını şöyle tamamladı: “Çocuklarımız katlediliyor. Dünya kamuoyundan tepkiler yağmıyor. Bölge halkı muazzam bir direniş sergilerken dünya kamuoyu bu saldırılara göz yumuyor, sessiz kalıyor. Kuzey ve Doğu Suriye’deki halklar olarak hiçbir devlete bel bağlamıyoruz. Devletler sadece kendi çıkarları doğrultusunda hareket ediyor. Umudumuz sadece direnen, zulme boyun eğmeyen halklardır, dünya halklarıdır.”